“Özel mülkiyet haklarını korumak zenginliği artırır”
Yazar: Güncel Haberler

Liberal düşüncenin önde gelen isimlerinden Prof. Hans Hermann Hoppe, Yaşar Üniversitesi’nde verdiği konferansta “tasarrufa altyapı oluşturan ve kapital birikimine izin veren özgürlükçü anlayışın toplumların gelişmesinin önünü açtığını söyledi.
Avusturya Mises Institute tarafından yayınlanan “Journal of Libertarien Studies” adlı derginin editörlüğünü yapan ve marjinal düşünceleriyle dikkat çeken Hoppe, “Freedom and Civilization – Özgürlük ve Medeniyet” konulu konferansında, uygarlığın dört temel taşıyıcısının bulunduğunu belirtti. İlk unsurun işgücünün bölünmesi olduğunu vurgulayan Hoppe, işbölümünün yaşam standardını yükselttiğine dikkat çekti. İkinci unsurun ise paranın geliştirilmesi olduğunu belirten Hoppe, bir ülkenin zenginliğinin, tüketim mallarının artışıyla doğru orantılı olduğunu vurgulayarak, “Gelişen dünyada artan ve farklılaşan tercihler üretim içinde önemli bir yere sahiptir. Ülkelerin para miktarını ikiye katlamaları onların zenginleştiği anlamına gelmez. Bu, sadece alım gücünü etkileyerek zengin ve fakir arasındaki uçurumun daha da büyümesine neden olur. Eğer üretim ve tüketimde bir artış kaydediliyorsa, bir ülkenin büyüdüğü ve zenginleştiği söylenebilir. Aksi durumda, parayı ilk ele geçirenler zenginleşirken, diğer çoğunluk fakirleşir. Özellikle de sabit gelirliler bu durumdan zarar görür” dedi.
Üçüncü unsurun eldeki araçların tasarrufuyla sermaye birikimi sağlamak olduğunu vurgulayan Hoppe, “Dördüncü unsur da özel mülkiyet haklarının korunmasıdır. Zengin ülkelerin geçmişte mülkiyet haklarını korudukları görülür. Bu haklar korunmazsa tasarruf eğilimi ve sermaye birikimi giderek düşer. Hükümetin vatandaştan büyük paylar aldığı durumlarda ülkeler fakirleşir. ABD, 19. yüzyılda mülkiyet haklarını koruduğu için zengin olabilmiştir” diye konuştu.