kent

Münir Koçarslan

Bankadaki soygundan nasıl kurtuldum!

Yazar: kent
İzmir'in yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ı geçen hafta ziyaret ettik. "Hoş geldin" deyip, bir kaç dakika sohbet edecektik. Hüseyin Çapkın heyecanlıydı, suç istatiktiklerini ortaya döktü, teşkilatta yeni bir yapılanmaya gideceğini anlattı, "Gözümüz bazı şeyleri kesiyor. Sokaktaki polis sayısı artacak. Önce kapkaçı ayda 150-200'den, hırsızlığı günde 150'den 100'e indireceğiz" dedi.
Ekip araçlarının dakika dakika uydudan izleneceğini, kimin nereden nereye, ne kadar zamanda gittiğini, ne yaptığını, ne kadar gezdiğini göreceklerini ifade etti.
Personel için performansa dayalı değerlendirme yapacaklarının altını çizdi. Çalışana ödül, kaytarana ceza vereceklerini söyledi.
Bence en iddialı olduğu konu huzur timleriydi. Kılık değiştiren polisin bazen pazarcı, bazen işportacı, bazen şarapçı bazen tamirci gibi dolaşacağını anlattı. Sohbet 1.5 saati buldu. Başarı dileyip ayrıldık.

***

Bir hafta sonra çarşamba sabahı bilgisayara düşen haberde, bu timlerin 37 olaya suçüstü yaptığı 19 zanlının da tutuklandığı yazıyordu. Hoş bu haberden önce, oturduğum Alsancak'taki sokaklara da hissedilir derece huzur geldiğini geceleri gözlüyordum.
Biz dönelim çarşamba öğleden sonraya... Vergi dairesi kayıtlarında otomobilimin 2006 yılı vergisinin ilk taksidi ödenmemiş görünüyordu. Oysa para zamanında bankaya yatırılmıştı. Ben de dekontu kaybetmiştim. Söz konusu kamu bankasının (Şimdi ismini verirsem, ticari itibarımız zedelendi, diye abuk subuk dava açmaya da kalkarlar) Alsancak'taki şubesine gittim. Dekontun bir örneğini istedim.
Görevli de benden 25 YTL işlem ücreti istedi. Şaşırdım. 25 Ykr mi (250 bin lira mı?), 25 YTL mi? (25 milyon lira mı?)" dedim.
Verecekleri sadece bir fotokopi... Yanlış duymamışım 25 milyon liraymış...
"Olmaz" dedim, "Ortada Maliye'nin kayıtlarına girmeyen bir hizmet hatası var. Bunu bana yükletemezsiniz."
O ısrar etti, ben de.
Sonunda bir liste çıkarıp, "Genel müdürlüğün talimatı böyle, ödemezseniz, belgenin fotokosini alamazsınız" dedi.
"Bunun soygundan farkı mı var? Tam da gazetelik bir haber" derken herhalde forsumuz (!) ortaya çıktı, görevli dedi ki:
"Peki 5 milyon da ödemez misiniz?"
Yanıtım yine "Hayır" oldu.
Bir iki dakika içinde belgenin fotokopisi hazırlandı.
İşte bankadaki soygundan böyle kurtuldum.
Aslında o kadar da zor değil. Bu zaferi hakkını arayan her müşteri ya da tüketici kazanır.





Bu Kategorideki Diğer Haberler