Seçim yılına girdik ya... Siyaset arenasında hareketlenme çoktan başladı.
Bu haraketlilik, yakında partiler arasında transferlerle daha farklı bir boyut kazanır.
Ama...
Bugünlerde, daha çok siyasetin tavanında söz sahibi olabilmek isteyenlerin yaptığı çalışmalar dikkat çekiyor.
Özellikle sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve hemşeri dernekleri içinde yer alanlar bu çalışmalara hız veriyor.
Kuşkusuz örgütlü olmak, bir sivil toplum örgütüne üye olmak çok güzel.
Keşke herkes bir örgüte üye olsa...
Ne yazık ki, ülkemizde 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra örgütlülük, herhangi bir örgüte üye olmak adeta suç sayıldı.
Derneklere üye olanlar fişlendi, kara listeye alındı.
Kimi sendikalar, dernekler kapatıldı.
Yöneticileri yargılandı. Cezaevlerine konuldu.
Bugün 27 yıl öncesinden farklı olarak özellikle büyük kentlerdeki hemşeri dernekleri aracılığıyla yapılan örgütlenmeler dikkat çekiyor.
Bu dernekler aracılığıyla baskı unsuru oluşturulmaya çalışılıyor.
Örneğin; bir göçmen derneği başkanı İzmir'de 900 bin göçmen olduğunu söylüyor ve Meclis'te, yerel yönetimlerde kendilerinin daha fazla üyeyle temsil edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Aynı şekilde Karadenizliler federasyonu başkanı,''İzmir'de 800 bin Karadenizli var. Meclis'te yeteri kadar temsilcimiz yok'' diyor.
Diğer taraftan Romanlar derneği başkanı, İzmir'de 300 bin Romanın yaşadığını söylüyor, ''Biz de Meclis'te temsil edilmek istiyoruz'' diyerek taleplerini dile getiriyor.
Konyalılar, ''Biz 600 bin kişiyiz'' derken; Mardinliler sesini yükseltiyor ve ''İzmir'de yaşayan hemşerilerimizin sayısı 500 bin'' diyor.
Malatyalı, Ağrılı, Bitlisli, Bingöllü, Tuncelili, Erzurumlu, Elazığlı, Siirtli, Diyarbakırlı, Vanlı, Karslı, Sivaslı, Şanlıurfalı, Gaziantepli, Denizlili, Manisalı veya Aydınlıların örgütlü olduğu derneklerin yöneticileri çeşitli platformlarda, ''Biz de varız. Bizim İzmir'deki hemşerimiz bu kadar'' diyor ve siyasilere, ''Aman ha bizi unutmayın'' diye selam yolluyor.
4 milyon nüfuslu İzmir, bir anda oluveriyor 14 milyon...

* * *

İzmir'de 80 ilden gelen vatandaş yaşıyor.
Her ilden İzmir'e göç edenlerin de parlamentoya illaki birini gönderme gibi mecburiyeti olmasa gerek.
Zaten her ilin vekili yok mu?
Var.
O zaman siyasi partiler, bu hemşericilik oyununu bir an önce bırakmalı. İnsanların şuralı veya buralı olması hiç önemli değil.
Önemli olan Türkiyeli olsun, Türk vatandaşı olsun. Türkiye'nin çıkarları için çalışsın, çabalasın.
Zaten boşuna dememişler ya; ''Aslolan doğulan değil, doyulan yerdir'' diye...
Başka söze gerek yok.

Siyasetin hidayete erenleri

Geçtiğimiz günlerde yapılan Ege-Koop'un genel kuruluna başta CHP'liler olmak üzere çeşitli partilere mensup eski bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları ve siyasi partilerin yöneticileri katıldı.
Çoğunun kürsüye çıkıp konuştuğu genel kurul, adeta siyasi bir arenaya döndü.
Kimi alkış, kimi ise tepki aldı.
Fakat yıllardır İzmir'e pek uğramayan eski bakan Şükrü Sina Gürel'in genel kurula katıldığını görenlerden bazılarının, ''Daha önceleri neredeydiniz? Hidayete mi erdiniz?'' şeklinde konuşup laf atmaları dikkat çekti.

İzmir'de, 'İthal milletvekili istemiyoruz' kampanyası

Geçen hafta bu sütunlarda ''İzmirliler artık ithal milletvekili istemiyor'' diye yazmıştık ya...
Eski belediye başkanları Ahmet Sarışın ve Cengiz Bulut, SKY TV'de aynı gün yaptıkları programda bu konuyu ele aldı.
''İthal milletvekili istemiyoruz'' diye kampanya başlatıp, esnafa çağrı yaptı.
Eski başkanlar, cuma günü yaptıkları programda ise bu çağrılarına çok sayıda esnaf ve tüccarın uyduğunu ve işyerlerinin camına ''İthal aday istemiyoruz'' diye yazı astığını duyurdu.
Hafta içinde İzmir'deki 24 hemşeri derneğinin üst birliği olan Anadolu Birliği adına yapılan açıklamada da ''İthal aday istemiyoruz'' şeklinde çağrıda bulunuldu. 40 bin tüccarın kayıtlı olduğu İzmir Ticaret Odası'nın geçen haftaki meclis toplantısının gündemini milletvekili seçimleri oluşturdu.
Seçimde hemen her partiye aday önermesi beklenen İTO'nun meclisinde, İzmir'i temsil eden siyasetçilerin çoğundan memnun olmadıkları ifade edildi. Önümüzdeki milletvekili seçimlerinde bakanlık yapacak potansiyelde kişilerin seçilmesi, listelerde yeni yüzlere yer verilmesi istendi.
Bakalım hangi lider, bu isteğe kulak verecek?
Hep birlikte göreceğiz...