Parayı Pepe ödesin!
Yazar: Engin Yavuz
Anadolu Ajansından az önce gelen haberi aktarıyorum size:
Milas'taki ölümlerin ardından balık çiftliğini izinsiz olarak Aydın'ın Didim ilçesi açıklarına taşıyan kişiye 3 bin YTL ceza uygulandı. Balık ölümlerinin yaşandığı Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık Köyü Muhtarı ve Kıyıkışlacık Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Halis Şahin, balıkçılık yapan İbrahim Tunca'nın, balık ölümlerinin ardından, Kıyıkışlacık'taki balık çiftliğini Didim'de Aydın-Akbük sınırındaki balık çiftliğine taşıdığını belirtti. Didim İlçe Tarım Müdürlüğünün, izinsiz taşınan çiftliğin sahibine 3 bin YTL ceza uyguladığını, olayın savcılığa da intikal ettiğini ifade eden Şahin, balık havuzundan numune balık alınarak İzmir'e tahlile gönderildiğini bildirdi. Halis Şahin, Çiftlik sahipleri çok mağdur. Üretici olarak son günlerde 600 ton balığı gömdük. Biz devletten destek ve kredi bekliyoruz. Bu zararın bir şekilde ödenmesini talep ediyoruz. dedi.
Bu da ajansın öğleden önce geçtiği haber:
Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Boğaziçi köyünde, bir balık çiftliğinde yaklaşık 30 bin çipuranın telef olduğu bildirildi. Boğaziçi Balıkçıklar Kooperatifi Başkan Osman Uyan, Milas-Bodrum kara yolunda, Boğaziçi köyü açıklarında bir balık çiftliğindeki 150 kafeste yaklaşık 30 bin çipuranın telef olduğunu belirtti. Köylülerin geçimini balıkçılıkla sağladığını ifade eden Uyan, şunları söyledi:
Balık çiftliğinde 150 kafeste yaklaşık 10 ton balık telef oldu. Boğaziçi köyünde yaşayanların neredeyse tamamı, geçimini balıkçılıkla sağlıyor. Balık ölümlerinin balıkçıları mağdur etti. Balıkçılar, Tarım Kredi Kooperatifinden aldıkları borçla balıkçılık yapıyordu. Balık ölümleri nedeniyle kooperatifimizin 75 üyesinden 50'si mağdur oldu. Devletten, balıkçıların kredi borçlarının ertelenmesini istiyoruz.
Kılıç Deniz Ürünlerinin sahibi Orhan Kılıçın açıklaması ise pişkinliğin son aşaması:
Balıklar deniz kirliliğinden yazın da ölür. Ama kirlilik söz konusu değil. Kışın yağışlar fazlalaşıp, Sarıçay'dan gelen su artınca, denizin dengesi bozuluyor. Bölgedeki bütün zeytin ve peynir fabrikalarının atık suyu bu çayda. Yağışlar artınca, taşan foseptik suları da karışıyor. O zaman kirli su denizin dengesini bozuyor. Öncelikle bu çayın arıtılması lazım.
Emriniz olur...
Sen orada ne arıyorsun kardesim?
Sarıçayın ağzında balık çiftliğinin ne işi var... Sarıçayın değil sizin oradan arıtılmanız gerekiyor.
Ya Kıyıkışlacık köyü Muhtarına ne demeli?
Devletten destek ve kredi bekliyoruz. Zararımızın ödenmesini bekliyoruz....
Zarar gördüyseniz sorumlusu sizsiniz, çiftlikleriniz sahilin dibinde ne arıyor?
Yıllardan beri kirlettiğiniz, foseptiğe çevirdiğiniz koyların, kumsalların bedelini biz kimden tahsil edeceğiz?...
Çamur rengine dönüşen masmavi denizi bize kim getirecek? Getirebilir misiniz geriye?
Eğer bir talebiniz varsa gidin, dört yıldır Balık çiftliklerini sahillerin yanıbaşından kaldıracağız. Denizlerimizin kirletilmesine izin veremeyiz diye esip gürleyen ama yasaların halkın gözü önünde çiğnenmesine sessiz kalan eski Tarım ve Orman Bakanı Osman Pepeden ya da yenisinden isteyin, ne isteyecekseniz... Size ceplerinden ödesinler...
Ama halkın alın terinden kesilip bütçeye eklenen vergilerin, sahillerimizi mahveden balık üreticilerine aktarılmasına kimse göz yumamaz...
Ne ekiyorsanız onu biçeceksiniz...