Böl, parçala, yönet!
İzmir bir süredir, AKP iktidarının "böl-parçala-yönet" diye tanımlanabilecek, operasyonunu tartışıyor. Biliyorsunuz, bu hafta hükümet 42 yeni ilçe kurulması için hazırladığı taslağı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açtı. Bugün, yarın imzalar tamamlanır. Nur topu gibi 42 yeni ilçe daha olur.
Bu taslakla, "CHP'nin kalesi" diye bilinen Karşıyaka'dan Bayraklı, Konak'tan da Karabağlar koparılarak ilçe, dolayısıyla bağımsız birer belediye yapılmak isteniyor.
Peki, yerel seçimlere bir yıl kala, neden böyle bir hamleye gerek duyuldu? Maksat ne?
Soru çok basit, aslında yanıtı da...
***
Kendimi bildim bileli, Türkiye'de seçimlere gidilirken iktidar partisinin kurmayları ellerine hesap makinasını, önlerine haritayı alır...
Kim nerede kaç oy almış? Rakip partiler nerede güçlü tespit edilir.
Ölçülür. biçilir...
Sonra ya seçim sistemi ya da seçim bölgeleriyle oynanır.
İktidarın nasıl daha fazla koltuk ya da başkanlık elde edebileceği ortaya çıkar.
Ve bir çırpıda milletin gözüne baka baka, arzu edilen yasa çıkarılır.
***
Evet, Karşıyaka'da da, Konak'ta da aynen böyle yapılmak isteniyor.
Son seçim sonuçlarına bakıldığında AKP'nin güçlü olduğu, Bayraklı ve Karabağlar bağımsız birer ilçee olacak. Böylece AKP, İzmir'de fazladan iki belediye daha kazanacak.
Maksat işte bu...
***
Ama dedik ya, bu sadece AKP'ye özgü bir davranış biçimi değil...
Tarihin sayflarını çevirin bakın. 1950'li yıllarda Adnan Menderes hükümeti, kendisine oy vermeyen Kırşehir ilini, bir çıpıda ilçe yapmamış mı?
Mantık işte bu mantık.
Tercihler siyasi...
Hesaplar oy hesabı...
Gerçekten o yerleşimin, il, ilçe ya da belde yapılmasına gerek var mı?
Hizmet çıtası yükselecek mi, alçalacak mı?
Sorunlar artacak mı, azalacak mı?
Toplumsal, ekonomik ve cografi kriterler uygun mu?
Halk rahat edecek mi?
Kimsenin bunlara baktığı yok. Yeter ki "benim" olsun.
Zaten formül de kolay: Böl-parçala-yönet...
Bakalım bu oyunu kaç kez daha izleyeceğiz.
Bu taslakla, "CHP'nin kalesi" diye bilinen Karşıyaka'dan Bayraklı, Konak'tan da Karabağlar koparılarak ilçe, dolayısıyla bağımsız birer belediye yapılmak isteniyor.
Peki, yerel seçimlere bir yıl kala, neden böyle bir hamleye gerek duyuldu? Maksat ne?
Soru çok basit, aslında yanıtı da...
***
Kendimi bildim bileli, Türkiye'de seçimlere gidilirken iktidar partisinin kurmayları ellerine hesap makinasını, önlerine haritayı alır...
Kim nerede kaç oy almış? Rakip partiler nerede güçlü tespit edilir.
Ölçülür. biçilir...
Sonra ya seçim sistemi ya da seçim bölgeleriyle oynanır.
İktidarın nasıl daha fazla koltuk ya da başkanlık elde edebileceği ortaya çıkar.
Ve bir çırpıda milletin gözüne baka baka, arzu edilen yasa çıkarılır.
***
Evet, Karşıyaka'da da, Konak'ta da aynen böyle yapılmak isteniyor.
Son seçim sonuçlarına bakıldığında AKP'nin güçlü olduğu, Bayraklı ve Karabağlar bağımsız birer ilçee olacak. Böylece AKP, İzmir'de fazladan iki belediye daha kazanacak.
Maksat işte bu...
***
Ama dedik ya, bu sadece AKP'ye özgü bir davranış biçimi değil...
Tarihin sayflarını çevirin bakın. 1950'li yıllarda Adnan Menderes hükümeti, kendisine oy vermeyen Kırşehir ilini, bir çıpıda ilçe yapmamış mı?
Mantık işte bu mantık.
Tercihler siyasi...
Hesaplar oy hesabı...
Gerçekten o yerleşimin, il, ilçe ya da belde yapılmasına gerek var mı?
Hizmet çıtası yükselecek mi, alçalacak mı?
Sorunlar artacak mı, azalacak mı?
Toplumsal, ekonomik ve cografi kriterler uygun mu?
Halk rahat edecek mi?
Kimsenin bunlara baktığı yok. Yeter ki "benim" olsun.
Zaten formül de kolay: Böl-parçala-yönet...
Bakalım bu oyunu kaç kez daha izleyeceğiz.
