kent

Agah Agamemnon

İzmir artık resmen "gavur"

Yazar: kent
Sonunda bu da oldu.
Dış İşleri Bakanlığı İzmir'de temsilcilik açtı.
Başlangıçta çok masum ve "sevindirik" edici bir etkisi var bu haberin değil mi?
Peki İzmirlilik deyince akla gelen ve Başbakan'ın bir İzmir ziyareti sırasında telaffuz ettiği pek çok kez dile getirilen o tanımlama gelmedi mi aklınıza?
"Gavur.."
Evet, sonunda resmen gavur olduk.
Dış İşleri Bakanlığı'nın İzmir'de temsilcilik açması önemli pek çok kişiye göre.
Ben merak ediyorum, acaba Dış İşleri Bakanlığı'nın başka hangi şehirde temsilciliği var?
Bu temsilciler konsoloslar mıdır?
İstanbul'dan sonraki ikinci ofismiş.
Öyle buyurmuşlar EXPO Eş Başkan Sayın Mengü Büyükdavras...
İzmir için düşünmek, İzmir için bir şeyler yapmak adına bir platform yaratabilirmiş bu temsilcilik.
Vallahi bana göre daha çok "Gavur İzmir'in" tescili.
Vatana millete hayırlı olsun.
Yakında Aziz Kocaoğlu, "güven mektubu"nu Cumhurbaşkanı'na sunar mı göreceğiz.

***

Ne demiştik EXPO ile ilgili geçen yazımızda:
BİTMEDİ PARODİ...
Evet, bitmediğini gördük.
Yerel gazetelerin manşetlerini süsleyen açıklamalarla...
Alakasız şekilde, EXPO hususunda saplantılı açıklamalarla.
Daha durun.
Neler neler olacak?
Belediye reisliğinin adayları kapışma noktası olarak EXPO'yu diline dolayacak duracak.
İzmir mi ne olacak?
Tabii ki yerinde sayacak...


***

Bir de yeni türeyen ve İzmir basınını yalamış yutmuş izlenimi veren tipler çıktı.
Hem televizyonlarda ve internet sitelerinde, hem de gazete köşelerinde bilmeden anlamadan verip veriştiriyorlar.
Bilmediğin bir basın ortamına yönelik eleştiri hakkını kendinde buluyorsan, diyecek bir şey yok.
Eğer bu basın ortamının en gözle görülürlerini görmeyip, emekleriyle bir yere gelmiş isimleri yerden yere vurmayı alışkanlık haline getireceksen; o köşeler sana zindan olur.
Hakaretle ne elde edersin. İnsanların ekmek kazanma çabalarını yalakalık olarak sunarsan; bu adaba sığmaz. Görmezden geldiklerin önüne çıkar.
Köpeksiz köyde değneksiz gezmek eğer senin gibiler için bir alışkanlıksa, sana "çüş" diyecek birileri mutlaka çıkar.
Siz kendinizi biliyorsunuz...

İzmir basınının gerileşme ve silikleşme evrilmesinde, etik etik diye tutturup ahlak dersi verenlerin önce İzmir'i tanımasını öneririm.
Bu gazetenin köşelerinde yazıyor olsalar bile.
Düşüncelerinde özgürler, ama küfür etmek değildir yazı yazmak.
Giydireceksen, önce giyinmeyi öğren!
Hepinize iyi haftalar...
Torunlarınızı 23 Nisan'da parka, Fuara, lunaparka götürmeyi unutmayın.





Bu Kategorideki Diğer Haberler

Hisarönü'nün güler yüzlü kumaşçısı: Cavit Kalankan

Hisarönü'nün unutulmaz kumaşçısı Cavit Kalankan, bir dönem İzmir sosyetesinin uğrak yeri Cavit Tuhafiye'nin kepengini 1963 yılında açmış. 1928 yılında İzmir'de doğan, çocukluğ... Devamı

Kemeraltı gibi renkli ve hareketli bir İzmirli: Şencan Fotocan

Yıl 1941. Kemeraltı'nda sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek fotoğrafçılardan biri olan Foto Can'ın önünde çekilmiş siyah beyaz bir fotoğraf. Askılı şortu, kısa beyaz çorapl... Devamı

Türkçe'yi ve Nazım'ı çok seven Rus Türkolog

Milliyet Gazetesi’nin 19.08.1965 tarihli sayısından “İzmir, Özel” mahreciyle yayınlanmış bir bir haber...  ”Fuar yarın açılıyor: Bu yılki fuarın parolası : Dünyada bar�... Devamı

Bir gazetecinin unutmaya kıyamadıkları

İzmir'de doğmuş, uzun süren meslek yaşamı boyunca önüne gelen tüm tekliflere karşın İzmir'den kopamamış bir meslek büyüğümüz, gazeteci Haluk Cansın ile söyleştik...  Hal... Devamı