Dr. Refik Saydam... Birinci Dünya ve Kurtuluş Savaşı'nda salgın hastalıklarla mücadele etti. Tifüse karşı hazırladığı serum tıp literatürüne geçti. Cumhuriyetimizin ilk Sağlık Bakanı...
General Mürsel Bakü... Atatürk'ün silah arkadaşı. 1. Dünya Savaşı'nda Kafkas Tümeni Komutanlığı yaptı...
Bu isimlere Ali Çetinkaya, Dr. Mustafa Enver, Fevzi Çakmak, Gaziosman Paşa, Halil Rıfat Paşa, Halit Ziya Uşaklıgil, Hasan Tahsin'i ve daha pek çok ismi ekleyebiliriz. İzmir'in cadde ve bulvarlarına isimlerini veren bu kişileri ne kadar tanıyoruz, hiç düşündünüz mü?
Kentin farklı yerlerine bir bulmaca parçası gibi gizlenmiş beyaz mermer levhaları bulduğunuzda, bu kişilerin yaşam öyküleriyle de tanışmış olacaksınız benim gibi...

Örneğin Dokuz Eylül Meydanı'nın iki yanında bir süredir gözüme takılan iki levha var. Levhalar fuarı çevreleyen yeşil duvarlarda yer alıyor. Bir tanesi Dokuz Eylül Meydanı'ndan Montrö Meydanı'na giden yolun başında, diğeri Dokuz Eylül Meydanı'ndan Kahraman'lara giden yolun başındaki duvarda. Ancak göz seviyesinden bir hayli aşağıya takılmış bu mermer levhalarda ne yazdığını görmek için yolunuzu değiştirmeniz ve sabırla, yere çömelerek okumanız gerekiyor.

Fotoğraflarda da göreceğiniz gibi mermer levhaların üzerinde İzmir cadde ve bulvarlarına isimleri verilerek ölümsüz kılınan kişilerin yaşam öyküleri yer alıyor. Benim fotoğrafladığım levhalarda Mürsel Paşa Bulvarı'na adını veren General Mürsel Bakü ve Dr. Refik Saydam'ın kısa yaşam öyküleri var.
İsimlerin yaşam öykülerinin altında levhaların İzmir Rotary Kulübü'nün armağanı olduğu yazıyor.
Konunun kaynağını araştırınca geçtiğimiz dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde bağımsız meclis üyesi olarak görev alan Endüstri Mühendisi Levent Ertörer'e ulaştık. Ertörer, İzmir Rotary Kulübü'nün 2006-2007 dönem başkanlığını da yürütmüş.
Bizim ikisini saptayabildiğimiz bu levhalardan 20 tane daha olduğunu söyleyen Levent Ertörer'e neden böyle bir çalışma yaptıklarını sorduk. Ertörer'in yanıtına hak vermemek elde değildi:
"Bizim cadde ve bulvarlarımıza ünlü ya da topluma yararlı kişilerin isimlerini nezaket göstererek vermiş yetkililer. Ancak 'Bu kişiler kimdir?' diye sorarsanız, yanıtını bulmak pek de kolay olmuyor. Bir ansiklopediden bulabiliriz diye düşündüğümüz kimi isimlerin yaşam öykülerini bulmak kolay olmadı. Yaşantılarının en dikkat çeken yönlerini vermek istedik ayrıca. Ayrıca işin bir başka yönü daha var. Bu işi gerçekleştirirken gördük ki kentimizi yeterince tanımıyoruz. Bu bulvar ve caddelere isimler verilmiş, ama pek çoğumuz adres olarak bunların neresi olduğunu bilmiyoruz."
Levent Ertörer'in değindiği konu gerçekten de bu kentte yaşayan İzmirliler olarak hepimizin sorunu aslına bakarsanız. Ertörer diyor ki; "Taksicilere 'Atatürk Caddesi neresi?' diye sorsanız, 1. Kordon olduğunu söyleyemeyenler olacaktır. Ayrıca kimi yerlere aynı adı vermişiz. Hasan Tahsin - Osman Nevres gibi. Alışkanlıklar nedeniyle gerçek isimleri unutup gitmişiz zaman içinde. Ama Atatürk Meydanı'na neden hala Konak Meydanı deriz, bunu anlamak mümkün değil. "
Levent Ertörer bunları söylerken ben de ağız alışkanlığıyla Dokuz Eylül Meydanı'na Basmane Meydanı dediğimi fark ediyorum.
Bizim fotoğraflarını çektiğimiz levhalardaki yazıların bir kısmının boyaları dökülmüş de olsa, Büyükşehir Belediyesi'nin bu küçük ama anlamlı levhalardaki yazıları düzelttirmesini umalım.
Yaşam öyküleri yer alan isimler kimler derseniz, hemen aktaralım: Ali Çetinkaya, Dr. Mustafa Enver, Fevzi Çakmak, Gaziosman Paşa, Halil Rıfat Paşa, Halit Ziya Uşaklıgil, Hasan Tahsin, Kazım Dirik, Refik Saydam, Mahmut Esat Bozkurt, Mimar Sinan, Mithat Paşa, Mürsel Paşa, Necati Bey, Osman Nevres, Şair Eşref, Şehit FethiBey, Talat Paşa, Vasıf Çınar, Ziya Gökalp...
Meydanı bir bulmaca gibi düşünürsek, bu kocaman bulmacanın içinde kaybolup giden bu mermer levhaları bakalım siz bulabilecek misiniz? Bulursanız lütfen birkaç dakikanızı ayırıp siz de bu değerli şahısların anısına yaşam öykülerini okumadan geçmeyin...