kent

Ercan Sever

İzmir'e küsmek...

Yazar: kent
İnsan kente neden küser? Farklı yanıtları olsa da, en azından benim aklıma ilk gelen neden; idealize edilmiş kent ve kentli algısı ile yaşananlar arasındaki derin uçuruma duygusal tepkidir. Kente yönelik tutkunun irtifa kaybetmesidir.

İş adamları, aydınlar, sivil toplum veya kanaat önderleri, hatta kent için düşünenler bu duyguya kapılırlar ara sıra. Kimi dönemsel yaşar bu duyguyu ve atlatır. Ama bazılarının tepkisi daha derindir. Aşılmaz ve kente tavır olarak döner. O güne kadar her anını ruhuna nüfuz ederek yaşanan kent ile araya mesafe konmaya başlanır. Genelde 'ilgisizlik' veya 'vefasızlık' temelinde örgülenen küskünlük, içe dönmeyi, dışa kapanmayı beraberinde getirir. İzmir'e küsenlerin tercih ettiği temel iki yol; ya içe kapanarak üretmemeye başlamak ya da kenti terk etmektir.

Son yıllarda ne çok tanık olduk sanat, yazı ve iş dünyasından İzmir ile aralarına mesafe koyanlara. İzmir'in çok derin olmayan sanat dünyasında yer bulamayan, maddi zorluklar yaşayan İzmirli çok sayıda sanatçı soluğu İstanbul'da aldı. İş dünyasında küsenler ise adeta refleks halinde bu kente yatırım yapmamayı başladılar. Belki de en pragmatik tavır bu. Yatırım için İzmir'de inat edenler ise bedel ödediler, küçüldüler.

Küsenler elbette bu kentin gönüllüleri, karşılıksız sevenleri. Gittiler ama İzmir sevgilerini yüreklerinin bir köşesinde korumaya aldılar. Küsmenin de tetiklediği zorunlu göç İzmirli tiyatrocuların, ressamların mekanlarını değiştirdi ama İzmir sevgilerine dokunamadı.

Mağrur bir küsme şekli de gazetecilerin, yazar, çizerlerin tepkisi olarak beliriyor. Her daim İzmir için kalem oynatanlar, hep yokluklar ve tasfiyeler ile boğuştu. Önemli bir kısmı medya dışına savruldular. İzmir'e küstüler, çünkü o hep mücadele ettikleri kentin kendilerine sadece yokluk ve yoksunluk getirdiğini düşündüler. Çığlıklarına kulak kabartılmadığına inandılar.

Bir kentin büyüklüğü ve özelliği biraz da küskünleri ile orantılı herhalde. İzmir her şeye rağmen büyülü bir şehir. Küsenlerin çokluğu İzmir sevgisinin büyüklüğünü de ortaya koyuyor.





Bu Kategorideki Diğer Haberler

Hakkari şarapçılığı ve Asuri şarap kültürü

Akdeniz havzasında şarap ve şarapçılığın tarihiyle ilişkilendirilmeyen ulus veya uygarlık yok gibidir. Neredeyse bu coğrafyanın tüm ulusları şarapçılık tarihinin kendileriyle başla... Devamı

Tarihte Moğol Yağmacıların Yapamadığını Defineciler Yapıyor

Uygarlık tarihinin zengin coğrafyalarından birinin üzerinde yaşıyoruz. Onlar hatta yüzlerle ifade edilebilecek, toplum, ulus, uygarlık ve devletin yaşadığı, hüküm sürdüğü Anadolu co... Devamı

Anadolu tarihinde Süryani ve Ermeni kadınların türküleşen dramları

Türkü sevsin veya sevmesin herkesin duyduğunda mırıldanarak eşlik ettiği bazı türkülerin, popülaritesinin ötesinde derin anlamlar taşıdığını biliriz. Bireyin veya toplumun yaşadı�... Devamı

Sümer Türkmenleri, Akad Türkçesi, Türkler'in uzaylı ataları

Ulusçu fanatizm, dinci fanatizm ile aynı genlere ve karaktere sahiptir. Her iki akım da, akıl dışı savrulmalara açık, mistik, mitolojik ve ezoterik kurgular ile uygarlığa giydirilmeye çal... Devamı