kent

Ercan Sever

ESHOT VE İZULAŞ insan haklarını ihlal ediyor!

Yazar: kent
Toplu taşınamama hali en temel kentli halimiz gibidir. Toplu taşınma konusundaki isteksizliği bir kenara bırakırsak belediyelerimizin bir türlü atlayamadığı çağdaş kent eşiğidir.

Öyle ki toplu taşımaya dair bazı kavramlar konusunda kent yönetimlerinin kafası karışıktır. Bizim belediyelerimize ait çok özel bir toplu taşıma literatürü olduğunu düşünüyorum. İnsanca ulaşım, ulaşım konforu, zaman ve sefer yönetimi vb. kavramlarının yer almadığı bu literatür, eziyet, insana saygısızlık, balık istifi, uzun bekleyiş, kaos, keşmekeş gibi kavramlar ile doludur.

Özelleştirmek istersek hatta biraz speküle etmek gerekirse yerel seçim sürecindeyiz. Ancak gelin görün ki duraklarda ve hınca hınç dolu belediye otobüslerinde her gün isyanın her halini yaşıyoruz, tanık oluyoruz. Aziz Kocaoğlu'nu gördüğüm ilk yerde söyleyeceğim şey; "Sayın Başkan! toplu taşımayı emanet ettiğiniz kurmaylarınız size ihanet içindeler. Ancak seçilmek istemeyen bir belediye yönetimi, hemşehrilerini ulaşım yolu ile bu şekilde cezalandırabilir."

Toplu taşıma araçlarını kullanan biri olarak her gün yaşadığım ulaşım keşmekeşi günlük enerjimin yarısını alıyor. Her sabah-akşam yaptığım Gaziemir-Çankaya-Gaziemir yolculuğu günü kabusa çeviren enstantanelere sahne oluyor.

Özellikle sabah ve akşam saatlerinde otobüsler balık istifi doluyor. Hangi ulaşım standardı kriter alınmıştır bilinmez ama bazı otobüslerde gördüğüm ayakta yolcu sayısı limiti beni dehşete düşürmüştür. Oturulacak yerleri dışarıda tutularak yazılan üç haneli ayakta yolcu kapasitesi bilgisi, öncelikle fiziğe ardından insan haklarına aykırıdır.

Öyle ya, bir belediye otobüsünde ayakta 100 küsur kişi ile yolculuk yapmak ancak kimyasal olarak mümkündür! Millet olarak bu işi gerçekleştirmeyi başarsak da görevli otobüs şoförlerini memnun ettiğimiz söylenemez. Belki de çaresizlikten sıklıkla ve genel de azar tonunda söylenen "arkalar boş" ifadesi her an öfkenizi haykırmanıza neden olabilir. "Yahu sen insan taşıyorsun, insan!.. Balık kasası mı bu boş nokta kalmayacak şekilde istifleyesin."

Büyük bölümü kent merkezi ve metropol ilçelerde yaşayan milyonları gün içinde otobüsler ile sağlıklı taşımak elbette mümkün değil. Emsallerin en az 100 yıl sonra tanıştığımız metro veya raylı sistem kent içi ulaşımı rahatlatacak tek yöntem. Üçyol-Bornova arasındaki güdük hattı saymazsak bu konuda ilerleme olmadığı gibi ümidimiz de yok.

İzmirliler'in günlük cezalandırılması olarak nitelendirebileceğimiz toplu taşıma daha doğrusu toplu taşınamama hali Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, özelde ise ESHOT ve İZULAŞ" ın ihlal ettiği insan hakkı olarak artık hukukun konusu haline gelmiştir.





Bu Kategorideki Diğer Haberler

Hakkari şarapçılığı ve Asuri şarap kültürü

Akdeniz havzasında şarap ve şarapçılığın tarihiyle ilişkilendirilmeyen ulus veya uygarlık yok gibidir. Neredeyse bu coğrafyanın tüm ulusları şarapçılık tarihinin kendileriyle başla... Devamı

Tarihte Moğol Yağmacıların Yapamadığını Defineciler Yapıyor

Uygarlık tarihinin zengin coğrafyalarından birinin üzerinde yaşıyoruz. Onlar hatta yüzlerle ifade edilebilecek, toplum, ulus, uygarlık ve devletin yaşadığı, hüküm sürdüğü Anadolu co... Devamı

Anadolu tarihinde Süryani ve Ermeni kadınların türküleşen dramları

Türkü sevsin veya sevmesin herkesin duyduğunda mırıldanarak eşlik ettiği bazı türkülerin, popülaritesinin ötesinde derin anlamlar taşıdığını biliriz. Bireyin veya toplumun yaşadı�... Devamı

Sümer Türkmenleri, Akad Türkçesi, Türkler'in uzaylı ataları

Ulusçu fanatizm, dinci fanatizm ile aynı genlere ve karaktere sahiptir. Her iki akım da, akıl dışı savrulmalara açık, mistik, mitolojik ve ezoterik kurgular ile uygarlığa giydirilmeye çal... Devamı