Kredin (!) varsa derdin de var...
Yazar: Barış Kudar
Başınıza mutlaka gelmiştir…
Kalabalık bir caddede ya da çarşıda önünüzü kesen alımlı genç kızların "kredi kartınız var mı?" diye yönelttikleri sorudan sonra kimliğinizin bir fotokopisiyle anında kredi kartı alabileceğinizi söylemişlerdir…
O gün için sorgusuz sualsiz, özellikle de kefilsiz kredi kartları herkesin cebine dolmuş idi…
Bunların büyük bölümü de aldığı kartları çevresine göstermiş "Bak benim kredim var" diyerek hava atmışlardı!..
O kredi kartları kullanıldıkça da kredi limiti arttırılmış, asgari ücretle çalışanların bile kredi limitleri maaşlarının 3-4 mislini bulmuştu…
Şimdi ekilen biçiliyor…
Türkiye'de kredi kartı kullananların 36 milyar TL'yi bulan borcu bulunuyor… Bunu da 3.6 milyar liralık bölümü için de hukuki işlem başlatılmış… Cebinde kredi kartı bulunanlardan 1 milyon 564 bini de kara listeye girmiş durumda…
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, "Bankalar, kredi kartında aylık faizleri yüksek olduğu için hemen hukuki sürece girmiyor. 3-4 ay bekliyor, faizi işletiyor ardından hukuki işlem başlatıyor" diyor…
Yani ödenemeyecek duruma geldikten sonra işlem başlatılıyor…
Gördüğünüz gibi el ilanı gibi dağıtılan kredi kartlarının faturası çıkmaya başlıyor.
Küresel krizin etkilerinin artık derinden hissedildiği bir dönemde sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ne diyor?:
''Kredi kartı mağdurları ifadesini kullanıyorlar. En akıllısı bile kullanıyor. Kusura bakmasınlar, kredi kartının mağduru olmaz. Kredi kartı sebebiyle borçlananlar olur. Kredi kartıyla borçlananları şöyle bir farklı yere koyuyorum, onlara da dürüst gözüyle bakmam."
Peki tasarruf mevduatı faizleri yüzde 12-20'lerde gezerken bol keseden yüzde 60'ları aşan kredi kartı faizi uygulayan bankaları nereye koyacağız?
Küresel kriz nedeniyle işsiz kalanların sayısının resmi rakamlarla yüzde 13-14'leri, resmi olmayan rakamlara göre yüzde 22'leri bulmasında kim suçlu?
İşsiz kalanların kredi kartlarını ödeyemediklerin bilmeyen var mı?..
Üstüne üstlük Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya'nın, "kredi kartı borçlarından dolayı haciz yazısı gönderilen işçilerin, işverenler tarafından tazminatsız işten çıkarılmaya başlandığı" iddiasına ne diyeceğiz?..
Kaya ne diyor?:
"İşverenler, kredi kartı borcu yüzünden gelen haciz yazısını gerekçe gösteriyor. İşsizliğin ciddi boyutlara ulaştığı bir dönemde bu şekilde tazminatsız işten çıkarmalar daha kötü sonuçlar doğurur."
Ey benim gözünü sevdiğim halkı…
Önüne gelen banka bol keseden kredi kartı dağıtırken sesini çıkartmayanlar şimdi size "dürüst gözüyle" bakmıyorlar…
Sizler işsiz kalırken "Kriz bizi teğet geçer" diyenlerin umurunda değildi. Şimdi kredi borçlarınızı ödeyemezseniz hiç umurlarında da olmayacak…
Hele kredi kartı borcunuz nedeniyle işten de atılırsanız vah sizin kredinize!..
Siz sandık başında bu kişilere oy vererek oluşturduğunuz kredinin faizini ne zaman onlardan isteyeceksiniz?..