Bütçe açığı... Ucuz viski... İşsizlik...
Yazar: Barış Kudar
Ekonomide açıklanan rakamlar, kararlar birbirini izliyor...
Önce bütçe açığındaki rekor artış gündeme geldi. Seçim harcamaları ekonomik kriz derken açık 20 milyar TL'yi buldu...
Ardından rahatlatıcı bir haber geldi. Viskiden alınan ÖTV maktu tutarı 70.92 TL'den 60 TL'ye indi... Kendiliğimizden mi yaptık? AB istedi ondan yaptık. Haaa bu arada Rakı da bu işlem 35.84 TL'den 36 TL'ye çıkarak nasiplendi!..
Bunu Ocak 2009 işsizlik rakamları izledi:
Türkiye İstatistik Kurumu ocak ayı işsizlik rakamlarına göre geçen sene ocak ayında yüzde 11.6 olan işsizlik oranı bu senenin aynı ayında yüzde 15.5'e yükselerek rekor kırdı. Kentlerdeki işsizlik yüzde 13'ten yüzde 17.2'ye, kırsaldaki işsizlik ise yüzde 8.4'ten yüzde 11.8'e tırmandı.
Gördüğünüz gibi rakamlar bir iç karartıyor bir iç karartıyor...
Bütçe açığını anlatmaya gerek yok... Seçim öncesi yapılan harcamalar... "Teğet geçti" açıklamaları falan filan ile bir de ben sizi uyutmayayım...
Avrupa Birliği bastırdı sonunda viskinin ÖTV'si indi... Bu arada biracılara da 11 kuruşluk artış darbesi vuruldu... Rakıdaki artış 16 kuruşta kaldı. Böylece ne şiş yandı ne kebap!.. Çünkü AB'yi mutlu ederken rakıcıyı kızdırmamak gerekiyordu...
Karar bizim Geleneksel Alkollü İçki Üreticileri Derneği (GİSDER) Başkanı Galip Yorgancıoğlu'nun çok fazla tepkisini çekmemiş. "Şu anda vergide yapılan 15-16 kuruşluk artış çok büyük sayılmaz. Nispi vergiden maktuya geçiş var. Bizden de biraz fedakârlık istediler anlaşılan. Alkollü içkiler üzerindeki vergi yükü yüksek olduğu için ürünler zaten pahalı durumda" diyor... Ve ekliyor:
"Söz konusu vergi artışını fiyatlara yansıtmayı düşünmüyoruz"
Bu açıklama karşısında bir rahatladım bir rahatladım ki sormayın...
Pekiiii...
Ya işsizlik rakamlarına ne demeli?
Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) göre işsizlik yüzde 15.5'e çıkarak rekor kırmış... Görünen köy kılavuz ister mi?.. Küresel kriz feryatlar içinde gelirken biz "teğet" geçecek diye bekledik... Sonunda işyerleri, fabrikalar birbiri ardına kapandı. Binlerce yüz binlerce işçi kapının önüne konuverdi... Şubat ve Mart ayı rakamları açıklandığında yeni bir dünya rekoru kıracağımızdan hiç şüphem yok!..
Şimdi ne yapsak da bu karamsar havayı yok etsek?..
Bakınız Hürriyet Gazetesi'nin İnternet sitesinde yer alan bir habere göre kredi kartları borçlarından kurtulmak için bulunan yöntemlerden bahsediliyor... Özetle:
Kredi kartı borcunun ödenmesi konusunda ilk sırada altın alım-satımı geliyor. Bir altın ve finans firması, "ticaret hukukuna uygun" olarak nitelendirdiği yöntemlerle tüketiciye nakit avans sağlıyor. Firma, örneğin kredi kartına bin liraya altın satıyor. Bin lirayı kredi kartına 12 ay taksitlendiriyor. Ardından yüzde 25 düşük fiyata 750 liraya hemen geri alıyor. Tüketici, böylece nakit paraya ulaşmış oluyor. Tüketici, yüzde 25 faiz ödediğini sanıyor, ancak faiz yüzde 33'ü buluyor...
Aslında borçlu, banka kazığından kaçayım derken bazı fırsatçıların elinden daha büyük yük altına giriyor...
Gördüğünüz gibi ekonomi neresinden tutarsanız tutun... Kokuyor...
Bize de işsizlik rakamlarını, kredi borçlarını unutmak için 10 lira ucuzlayan viskiyi alıp kafayı bulmak kalıyor...