Hiç kimsenin hiçbir şeye şaşırmadığı ülke

Genel Kurmay Başkanı'nın açıklamaları ve yankıları
Ergenekon soruşturması, gözaltılar
PKK, şiddet
Ekonomik kriz
Anne, oğula acımasız infaz
Seçim sonucu anlaşmazlıkları, cinayetleri
İşsizlik üstü işsizlik
Dört aylık çocuğunu boğazlamaya çalışan ' baba! '
Havalarda uçuşan yolsuzluk iddiaları, suçlamalar
Ermenistan sınırı, soykırım savaşları
Çocuk tacizi, adli tıp
Kuzey Irak
Taksim, 1 Mayıs, İstanbul Valisi
vesaire vesaire...

Gündem üretmede dünyanın en mümbit ülkesinin bireyleriyiz. OECD, G-20'de ancak sorunlu sosyal ve ekonomik verilerimiz ile yer aldığımız sıralamalar, eğer gündem üretme kriteri ile yapılandırılsa açık ara ipi göğüsleriz. Yoğun gündem, gazete, radyo-TV veya haber portallarından yaptığınız medya takibinin daha ilk dakikalarında pes dedirtecek cinsten.

Haberleri okumaya başlar başlamaz nefesiniz kesilmeye başlıyor. Haber mecralarında satır aralarında görülen küçük haberler bile manşet değeri taşıyor.

Otobüste yaşlı adamın birkaç hırsız tarafından soyulmasını Fransa bir hafta tartıştı. Gittiği barda garson tarafından gerekli ilginin göstermediği Afrikalı, İskandinav ülkelerinde günlerce konuşuldu. Kocasının izlediği erotik yayınlarının faturasını yanlışlıkla devlete ödeten İngiliz bakan hala gündemde.

Ya biz de? Seçim sonucu anlaşmazlıklarının neden olduğu yurt genelindeki tartışmalarda 20'ye yakın insanımız cinayete kurban gitti haber mecralarında ancak çok dikkat ederseniz okuyabildiniz. Trafik kazasında onlarca kişi her gün aramızdan ayrılıyor, dergi sattığı için turp gibi girdiği hapishanede işkencede hala adam ölüyor, yolsuzluk hukuk ve ahlak konusu olmaktan çıkıp ideolojik cephane oluyor fark etmiyoruz bile.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu denli yoğun gündem şaşırma duygumuzu yitirmemize neden oluyor. Şaşırmıyoruz. En garip olaylara bile “olabilir” deyip kanıksıyoruz. Bir günde tüm Avrupa'ya bir ay yetecek gündem çıkarıyoruz desek yeridir.

Bugün kaotik gündemden sıyrılıp ortalama bir Kuzey Avrupa ülkesine birkaç günlüğüne gitsek üzerimizde huzur evi etkisi yaratır. Bu bizi mutlu eder mi bilmem ama bu gündem ve "güvensizlik soslu her an her şeyin olabileceği duygusu" sanırım bizlerde bağımlılık etkisi yapıyor. Deneyin dost sohbetlerinizde. Söyleyin en uçuk şeyi, varsın gerçek olmasın. Samimi bir 'hadi ya' deyip şaşıran kaç kişi çıkacak?