Bakan Çağlayan sefere... Bakanlar Kurulu tarlaya... 2009-06-01 00:00:00
Bakan Çağlayan sefere... Bakanlar Kurulu tarlaya...
Yazar: Barış Kudar
Küresel krizin ‘teğet' geçmediğine en büyük örnek dış ticaret rakamları...
Ancak İhracat rakamları 'iyi şeyler' söylemiyor:
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin 2009 yılı mayıs ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 39,97'lik düşüşle 7 milyar 354 milyon dolar olmuş...
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin verdiği bilgilere göre ilk 5 aydaki ihracat 35 milyar 849 milyon 643 bin dolar, nisan ayı itibarıyla geriye dönük bir yıllık ihracat ise yüzde 9,95'lik azalışla 108 milyar 443 milyon 660 bin dolar seviyesinde gerçekleşmiş...
Onun için Dış Ticaret'ten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın bir an önce sefere çıkması gerekiyor... Pazar günkü yazımızda da yer verdiğimiz Çağlayan'ın sözleri bunları kanıtlıyor... Ne demişti Zafer Çağlayan?:
“Özellikle Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak 500 milyar dolarlık ihracata odaklandık. Başarır mıyız? Hiç kuşkum yok. Stratejimizi iyi yaparsak, ben iddiaya girerim ki bunu başarabiliriz. 2023'te 1 trilyon dolarlık dış ticareti olan bir Türkiye... Bu hedefimizi yaparken elimize çantamızı aldık; 'arkadaşlar eşlerinizle vedalaşın, bavullarınızı hazırlayın, seferlere çıkacağız, ayak basmadığımız yer bırakmayacağız' dedik. Daha evvel gitmediğimiz, önemsenmemiş, 'aman canım, buraya ne gerek var' dediğimiz yerlere artık tek tek gideceğiz. 20 günde gezilerde gördük ki bizim için dünya üzerinde ekmek yiyeceğimiz çok sektör var."
Onun için Bakan Bey'in hemen bugün sefere çıkması gerekir... Yoksa geri geri giden ihracatımız bizi de dibe çekmesin...
***
Bu sütundan sürekli tarım politikası olmadığından, bu nedenle de üreticilerin ve tüketicilerin büyük faturalar ödediğini, aracıların ise bu işten büyük yararlar sağladığını sık sık vurguladık... Tarım Politikası oluşturulmasını savunduk...
Dün internette gezinirken Hürriyet Ankara Muhabiri Aysel Alp'in haberi gözüme ilişti. Birden heyecanlandım. Haberin başlığı şöyleydi:
Tarım teşvikleri sil baştan
İçeriği ise özetle şöyleydi:
Yeni tarım teşvikleri Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda masaya yatırıldı.
Yeni yasa çıktığında tarım teşvikleri havzalara göre verilecek. Böylece buğday eken herkese destek verilmeyecek. Çiftçinin karın doyurması için değil yaşam standardını yükseltecek şekilde tarım yapması teşvik edilecek. Tarımsal işletmelerin büyümesi sağlanacak. Modern tarım yöntemleri desteklenecek.
Habere göre yeni sistemde çiftçi kafasına göre ekim dikim yapamayacak. Her yörede toprağına, havasına, suyuna en uygun ürünün ekim dikimi teşvik edilecek. Bunun dışına çıkanlar devlet desteklerinden yararlanamayacak...
Hükümetin uzun süredir gündeminde bulunan ancak 2007 ve 2009 seçimleri nedeniyle ertelediği yeni düzenleme iyi incelenmeli diyorum...
Yeni tarım teşvikleri, bir yıl değerli olan ürünün ertesi yıl rağbet görerek fazla ekilmesi sorununu da bitireceği öne sürülüyor.
İnsanın “Bugüne kadar neredeydiniz?" diye sorası geliyor...
Onun için Hükümet'in bir önce tarlaya inerek hangi koşullarda üretim yapıldığını iyi incelemesi gerek...
Masa başında getirilecek teşvikler korkarım yine üreticiden çok başkalarını yarayacak ortam hazırlayacaktır...
Ancak İhracat rakamları 'iyi şeyler' söylemiyor:
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin 2009 yılı mayıs ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 39,97'lik düşüşle 7 milyar 354 milyon dolar olmuş...
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin verdiği bilgilere göre ilk 5 aydaki ihracat 35 milyar 849 milyon 643 bin dolar, nisan ayı itibarıyla geriye dönük bir yıllık ihracat ise yüzde 9,95'lik azalışla 108 milyar 443 milyon 660 bin dolar seviyesinde gerçekleşmiş...
Onun için Dış Ticaret'ten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın bir an önce sefere çıkması gerekiyor... Pazar günkü yazımızda da yer verdiğimiz Çağlayan'ın sözleri bunları kanıtlıyor... Ne demişti Zafer Çağlayan?:
“Özellikle Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak 500 milyar dolarlık ihracata odaklandık. Başarır mıyız? Hiç kuşkum yok. Stratejimizi iyi yaparsak, ben iddiaya girerim ki bunu başarabiliriz. 2023'te 1 trilyon dolarlık dış ticareti olan bir Türkiye... Bu hedefimizi yaparken elimize çantamızı aldık; 'arkadaşlar eşlerinizle vedalaşın, bavullarınızı hazırlayın, seferlere çıkacağız, ayak basmadığımız yer bırakmayacağız' dedik. Daha evvel gitmediğimiz, önemsenmemiş, 'aman canım, buraya ne gerek var' dediğimiz yerlere artık tek tek gideceğiz. 20 günde gezilerde gördük ki bizim için dünya üzerinde ekmek yiyeceğimiz çok sektör var."
Onun için Bakan Bey'in hemen bugün sefere çıkması gerekir... Yoksa geri geri giden ihracatımız bizi de dibe çekmesin...
***
Bu sütundan sürekli tarım politikası olmadığından, bu nedenle de üreticilerin ve tüketicilerin büyük faturalar ödediğini, aracıların ise bu işten büyük yararlar sağladığını sık sık vurguladık... Tarım Politikası oluşturulmasını savunduk...
Dün internette gezinirken Hürriyet Ankara Muhabiri Aysel Alp'in haberi gözüme ilişti. Birden heyecanlandım. Haberin başlığı şöyleydi:
Tarım teşvikleri sil baştan
İçeriği ise özetle şöyleydi:
Yeni tarım teşvikleri Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda masaya yatırıldı.
Yeni yasa çıktığında tarım teşvikleri havzalara göre verilecek. Böylece buğday eken herkese destek verilmeyecek. Çiftçinin karın doyurması için değil yaşam standardını yükseltecek şekilde tarım yapması teşvik edilecek. Tarımsal işletmelerin büyümesi sağlanacak. Modern tarım yöntemleri desteklenecek.
Habere göre yeni sistemde çiftçi kafasına göre ekim dikim yapamayacak. Her yörede toprağına, havasına, suyuna en uygun ürünün ekim dikimi teşvik edilecek. Bunun dışına çıkanlar devlet desteklerinden yararlanamayacak...
Hükümetin uzun süredir gündeminde bulunan ancak 2007 ve 2009 seçimleri nedeniyle ertelediği yeni düzenleme iyi incelenmeli diyorum...
Yeni tarım teşvikleri, bir yıl değerli olan ürünün ertesi yıl rağbet görerek fazla ekilmesi sorununu da bitireceği öne sürülüyor.
İnsanın “Bugüne kadar neredeydiniz?" diye sorası geliyor...
Onun için Hükümet'in bir önce tarlaya inerek hangi koşullarda üretim yapıldığını iyi incelemesi gerek...
Masa başında getirilecek teşvikler korkarım yine üreticiden çok başkalarını yarayacak ortam hazırlayacaktır...
