Aydın Paşa’nın sonu!
Yazar: Ümit Yaldız
AKP’de bir yandan 20 Haziran’daki İzmir il kongresine yönelik ateşli iç mücadele devam ederken 27 ilçe başkanının Ankara’ya yaptığı "Aydın Şengül çıkarması"na Başbakan Erdoğan’ın sözleri damgasını vurdu.
Şengül’ü desteklemek üzere Ankara’ya çıkarma yapan ilçe Başkanları’nı ilk gün yarı fırça ve gülümsemeyle İzmirli Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel ve İzmir Koordinatörü Eski İstanbul İl Başkanı Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’na yönlendiren Başbakan, ikinci gün görüştüğü İzmirli Başkanlara "Mesajı" verdi...
İlçe Başkanları ilk şoku, birinci gün görüştükleri İstanbul Milletvekili ve İzmir Koordinatörü Müezzinoğlu’nun ilginç sorusuyla yaşadı. Seçim sonrası İzmir’de "Değişimin" kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, Şengül dayatması yapan başkanlara şunu sordu...
“Eğer il başkanını yeniden aday göstermezsek, partisinden ya da görevinden ayrılacak olan ya da 'Ben de yokum' diyecek kimse var mı aranızda?”
Salonda "çıt" çıkmadı.
"Laci"lerini giyip, tek sıra halinde Ankara’ya yürüyen ve 23 Nisan törenlerine katılan çocuklar gibi "ezberletilen" dörtlüğü okumaya hazırlanan ilçe başkanları açıkçası böyle bir soru beklemiyordu. Yazılıda çalışmadığı yerden soru çıkmış öğrenciler gibi boncuk boncuk terlediler. Ama "Aydın Şengül olmazsa ben de yokum" diyen kimse çıkmadı.
Ama ilçe başkanları Şengül’ün Ankara tarafından çizildiğini anlamışlardı. Yine de Başbakan Erdoğan’la görüşüp, partinin en yetkili ağzından da bu durumu öğrenmekte kararlıydılar.
İkinci gün Başbakan Erdoğan’la görüşüldü...
İzmir’deki seçim hezimetini kabul etmeyen, edemeyen Başbakan, Ankara’ya geliş nedeni malum olan ilçe başkanlarına önce seçim sonuçlarına yönelik duygu ve düşüncelerini aktardı.
Erdoğan İzmir’de partisinin çok ciddi bir hezimet yaşadığını kabul ediyor ve ağzından şu cümleler dökülüyordu.
“Bu hezimet Osmanlı’da yaşansaydı, inanın bana çok kelle alınırdı.”
Müezzinoğlu’nun bir gün önce sorduğu sorunun kaynağı belli olmuştu. Başbakan Erdoğan 29 Mart seçimlerini kesin bir hezimet olarak görüyor ve bunun hesabını tüm müsebbiplerden soracağını açıkça ifade ediyordu.
Tabii ki ilk önce il başkanı Şengül’den...
Yani Aydın Şengül, Başbakan’ın adayı değildi.
Ve devam etti Erdoğan...
"Bana tek bir isim önermeyin. Önünüzdeki kağıtlara üç isim yazın ve teslim edin..."
Şengül’ün olmayacağını anlayan ilçe başkanları aynı anda kalemleri çıkarıp, il başkanı olarak görmek istedikleri üç ismi kâğıtlara yazıp görevlilere teslim ettiler.
Hangi isimleri mi yazdılar?
Ağırlık yine de Şengül’deydi. Ama iki günlük turlarda kafaları karışan ilçe başkanları başka isimleri de potaya sokuyordu. Daha önce çalışılmış plan doğrultusunda Şengül’ün yedeği olarak bilinen teşkilat Başkanı Nurettin Türkyılmaz’ı önerenler de oldu, Çiğli adayı eski Teşkilat Başkanı Ömür Kabak’ı yazanlar da...
Hatta dün bir gazeteye yaptığı "Bomba gibi" açıklamalarla seçim mağlubiyetinin sorumluları olan milletvekilleri ve il başkanını "topa tutan" eski İl Başkanı Ali Aşlık ve Büyükşehir eski Grup Sözcüsü Bülent Delican’ı yazanlar da... Hatta kulis çalışmalarını sessiz ve derinden sürdüren Rahmi Taştan, adaylığını açıklayan Uğur Türkan da yazılmış olabilir.
İlçe Başkanları’nın kimleri yazdığı aslında şu anda muamma. Kendileri dışında bu tabloyu ya da sıralamayı Başbakan Erdoğan ve genel merkez yöneticileri biliyor.
***
Burada üzerinde durulması gereken asıl nokta Erdoğan’ın 29 Mart’ın İzmir sonuçlarına yönelik sözleri...
"Osmanlı’da böyle bir hezimet yaşansa çok kelle alınırdı" çok net sözleri...
Bu sözler seçim öncesi kaleme aldığımız Erdoğan’ın İzmir’e bakış açısını da doğruluyordu. Yani, İzmir’i "fethedilmesi gereken bir kale" olarak gören Erdoğan’ın, aday ve teşkilat yöneticilerini kenti fethedecek komutan ya da Ulubatlı Hasan’lara benzettiğine ilişkin tespitlerimizi...
Ve ağır hezimetten sonra, hesabın bu komutanlardan sorulması gerektiğine inanıyor.
Viyana kuşatmasındaki başarısızlığın ardından Padişah fermanıyla kellesi alınan, Kara Mustafa Paşa gibi...
Peki kim bu komutanlar?
Başta İl Başkanı Aydın Şengül. Yani Erdoğan’a göre Aydın Paşa. Aday belirleme sürecinde belirleyici rol oynayan milletvekilleri...Ve de adayların bizzat kendisi...
Hatta ilçe düzeyinde ele alındığında o anda karşısında oturan ilçe başkanlarının bizzat kendileri...
Sonuç olarak Başbakan Erdoğan, İzmir’deki dokuyu, yapıyı yenilemek, kentteki komutan yapısını değiştirmek istiyor. Görünen o ki İl Başkanı Şengül’le "değişimi" başlatacak. Ve de genel seçimde milletvekilleriyle sürdürecek.
Bu kadar gelişmenin ardından İzmir’de il başkanı kim mi olur?
O da yarın...