kent

Ercan Sever

Hakan Tartan'ı uyaran bir dostu mutlaka olmalı

Yazar: kent
Gazetecilik eğitimi almış 20 yıllık iletişimci olarak bir iletişim faciasına her gün tanık oluyorum. Konak’ta duvar panolarını süsleyen Belediye Başkan’ı Hakan Tartan’ın fotoğrafları ile dolu afişler, halkla ilişkiler öğrencilerine neler yapılmaması konusunda ders niteliğinde.

Ortada kent yönetimi adına kayda değer bir başarı yokken Hakan Tartan’ın, Dr. unvanı vurgulanarak bu kadar öne sürülmesi itici olmaktan başka işe yaramıyor. Yaşlılar ve çocuklar ile çekilmiş fotoğraflardaki gülen başkan imajı neredeyse 100 yıllık bir yöntem. Basit anlatımıyla yeni ve yaratıcı bir fikir değil. Başkan’ı o pozları vermeye kim ikna etti bilmiyorum, ama parlak fikir olmadığını kesinlikle söyleyebilirim.

Çok değil birkaç gün önce yağmur sınavından çakan belediye başkanlarının en sempatik ifadeleri verdiği pozlar, o fotoğrafları kilitli trafikte izleyen biz sokaktakileri kızdırmaktan başka işe yaramıyor. Denilebilir ki “Hakan Tartan (Dr.) dev projelerini yaşama geçirecek kadar eski başkan değil”. Eyvallah, tamam da yaşam alanı henüz bulmasa da kamuoyu ile paylaşılacak heyecan verici bir projeyi de hatırlamıyoruz.

Donna Karan, Calvin Klein tarzı Konak’ta tutar mı?

Anlaşılan o ki Konak Belediye Başkanı, Amerikanvari bir pazarlama stratejisi ile ismini markalaştırmak istiyor veya marka olduğunu düşündüğü ismi üzerine iletişim politikasını oturtuyor. ABD seçim kampanyalarında tutan yönetimin Konak’ta tutacağına inanıp aynı yöntemi Konak’ya uygulamak olsa olsa fikri atalete denk gelir. Hakan Tartan foto ve imzalı afişlerde hafiften Donna Karan, Calvin Klein gibi markalara öykünme sezmiyor değilim. Dr. Hakan Tartan’ı konu üzerinde ekibi ile bir kez daha düşünmeye çağırıyorum.

İzmir'de yağmur romantizm dışında her şey

Daha önce de yazmıştım bu kent yağmurla kavgalı diye. Yağmur, İzmir’de romantizm dışında her anlama geliyor. O evrensel romantik algı yerini kaygı dolu bekleyişe bırakıyor. İzmir’deki belediyelerin mühendislik ekipleri İzmir’e düşen yağmuru tahliye edemiyor. Denize kıyısı olan bir kentin caddeleri, sokakları her yağmurda suyu hapsediyor. Birkaç saati aşan her yağmurda kent kaderine teslim oluyor. Sular evleri basıyor, kanalizasyonlar tıkanıyor, trafik kilitleniyor.

Her yağmurda bir an önce dinmesini umut eden İzmirliler sanırım aynı hisleri belediye yönetimleri ile paylaşıyor. İnsanoğlunun doğanın gücüne karşı çaresiz kaldığı anlar hep vardı ama birkaç saatlik yağmurun kenti teslim alması heralde İzmir’e özgü. Tasavvufta rahmet ile sembolize edilen yağmur İzmirliler’e ancak zahmet veriyor.





Bu Kategorideki Diğer Haberler

Hakkari şarapçılığı ve Asuri şarap kültürü

Akdeniz havzasında şarap ve şarapçılığın tarihiyle ilişkilendirilmeyen ulus veya uygarlık yok gibidir. Neredeyse bu coğrafyanın tüm ulusları şarapçılık tarihinin kendileriyle başla... Devamı

Tarihte Moğol Yağmacıların Yapamadığını Defineciler Yapıyor

Uygarlık tarihinin zengin coğrafyalarından birinin üzerinde yaşıyoruz. Onlar hatta yüzlerle ifade edilebilecek, toplum, ulus, uygarlık ve devletin yaşadığı, hüküm sürdüğü Anadolu co... Devamı

Anadolu tarihinde Süryani ve Ermeni kadınların türküleşen dramları

Türkü sevsin veya sevmesin herkesin duyduğunda mırıldanarak eşlik ettiği bazı türkülerin, popülaritesinin ötesinde derin anlamlar taşıdığını biliriz. Bireyin veya toplumun yaşadı�... Devamı

Sümer Türkmenleri, Akad Türkçesi, Türkler'in uzaylı ataları

Ulusçu fanatizm, dinci fanatizm ile aynı genlere ve karaktere sahiptir. Her iki akım da, akıl dışı savrulmalara açık, mistik, mitolojik ve ezoterik kurgular ile uygarlığa giydirilmeye çal... Devamı