kent

Ercan Sever

Kent ekonomisini dönüştürenler

Yazar: kent
Kırdan kente 1950’li, 1960’lı yıllarda başlayan göçten kaçınılmaz olarak İzmir’de nasiplendi. Anadolu’nun farklı bölgelerinden insanlar; yorgan, döşek ve hikayeleri ile hayata İzmir’de tutunmak üzere geldiler. Ağırlıklı olarak gelir ve eğitim düzeyi düşük bu yığınlar İzmir’de sosyal piramidin alt tabakalarını oluşturdu. Mevcut varoşlara yerleştiler veya kendi varoşlarını meydana getirdiler. Sanayi ve tarımda işçi olarak istihdam oldular. Var olma mücadelesi onları iyi bir yaşam için gerekli olan eğitimden uzak tuttu. Kendileri ve ilk kuşak çocukları iyi bir eğitim alamadı. Memur, doktor, subay, bürokrat ve iş adamı olamadılar. Kenti yönetenlerin arasına giremediler.

Statüko ve değişim arasında

Ancak yerleşik İzmirliler’den bir konuda avantajlıydılar. Kaybedecek çok fazla şeyleri olmaması nedeni ile risk alma kapasiteleri yüksekti. Risk yüklenme yetenekleri, tutunma hırsı ile birleşince küçük teşebbüsler ile ekmek mücadelesine giriştiler. İşporta, seyyar tezgahları, gündelik işler ile fitillenen ilk girişimler genelde ancak günü kurtarabildi. Biraz daha şanslı olanlar ise ufak birikimler ile yerleşik esnaflığa geçti. İş yapma tarzları İzmir’in mevcut esnaf ve iş adamı yapısından oldukça farklı karaktere sahipti.

İş hayatında temkinli ve sağlam adımlar ile ilerlemeyi tercih eden İzmirli girişimcilerden farkı olarak ince hesabın olmadığı iş yapma tarzı ile yeni İzmirli girişimciler özellikle 1980’li 90’lı yıllar ile birlikte iş ve toplumsal hayatta hızla yükselmeye başladılar. Konyalı ve Aksekililer ile başlayan bu trend süreç içinde Anadolu’nun farklı yerlerinden gelip var olma mücadelesi veren diğer yeni İzmirliler ’i içine aldı. Tekstil, gıda, turizm ve servis hizmetleri başta olmak üzere çok sayıda sektörde yeni İzmirli girişimcilerin ağırlığı giderek arttı.

Fotoğrafın daha net algılanması için bir örnek daha verelim. Mardinliler ’in İzmir’e yoğun şekilde gelmeleri 1970’li yıllara dayanır. Düşük gelirleri, yüksek risk alma kapasitelerine bir de güçlü aile dayanışması eklenince Mardinliler, İzmir ile tanışmalarından çeyrek asır sonra iş hayatında yükselmeye başladılar. Günümüzde ise Mardin kökenli girişimciler birçok sektörde kendilerinden söz ettiriyor ve binlerce insana istihdam sağlıyorlar.

Yaşam konforu ve tutunma hırsı

Anadolu’nun en eski ticaret merkezlerinden İzmir, cumhuriyet sonrasında da Türk ekonomisinin nabzının attığı yerlerin başında geldi. Sanayi, iş dünyasının örgütlenmesi, dış ticaret İzmir ekonomisinin en güçlü yanlarını oluşturuyordu. Birçok ilk’in sahibi İzmirli girişimci profili rahata erişince yatırım, üretim heyecanını kaybetti. Girişim ve yaşam konforu arasındaki makas genişledikçe İzmir ekonomik performansı sorgulanır hale geldi. İzmir ekonomisinin yerleşik aktörleri içe kapanmaya, yeniliklere şüphe ile yaklaşmaya başladı. Statüko ile uyum, dünya gerçekleri ile çelişki meydana getirdi.

Öyle ki, iş dünyası örgütlenmesinde öncü konumda olan İzmirliler kendi yerel yapılanmalarında üzerlerine adeta bir koza örerek dışlayıcı bir refleksi temsil etmeye başladılar. İzmir iş dünyasının gerçeği haline gelen yeni İzmirli girişimci profiline mesafeli oldular. Onların İzmir ekonomisindeki yükselişini ciddiye almadılar. Ancak değişimin inanılmaz gücünü göz ardı edenlerin ekonomide gerilemesi de işte tam bu döneme denk geldi. Bir yanda bugüne kadar söz sahibi oldukları İzmir ekonomisinde statükoyu korumaya çalışanlar diğer yanda ise değişim ile beslenen yeni İzmirli girişimciler. Blok şeklinde olmasa dahi sosyolojik bir gerçeklik olarak iki kesim arasındaki gelişim seyri hep yeni İzmirliler’ den yana oldu.

İzmir ekonomisine artık yeniler yön veriyor

Ekonomide artan güçlerine paralel yeni İzmirliler, kendi firma ve markaları ile büyümekle kalmayıp İzmir ile anılan çok sayıda markaların da yeni sahipleriydiler artık. Örgütlenmelerini oluşturdular ve İzmir ekonomisinde kendilerinden sakınılan alanları kendi dinamikleri ile açtılar. İşporta tezgahlarında nüvesi atılan girişimler bugün inşaattan bilişime, gıdadan makine sanayine bir çok sektörde İzmir ekonomisine yön veriyor.





Bu Kategorideki Diğer Haberler

Hakkari şarapçılığı ve Asuri şarap kültürü

Akdeniz havzasında şarap ve şarapçılığın tarihiyle ilişkilendirilmeyen ulus veya uygarlık yok gibidir. Neredeyse bu coğrafyanın tüm ulusları şarapçılık tarihinin kendileriyle başla... Devamı

Tarihte Moğol Yağmacıların Yapamadığını Defineciler Yapıyor

Uygarlık tarihinin zengin coğrafyalarından birinin üzerinde yaşıyoruz. Onlar hatta yüzlerle ifade edilebilecek, toplum, ulus, uygarlık ve devletin yaşadığı, hüküm sürdüğü Anadolu co... Devamı

Anadolu tarihinde Süryani ve Ermeni kadınların türküleşen dramları

Türkü sevsin veya sevmesin herkesin duyduğunda mırıldanarak eşlik ettiği bazı türkülerin, popülaritesinin ötesinde derin anlamlar taşıdığını biliriz. Bireyin veya toplumun yaşadı�... Devamı

Sümer Türkmenleri, Akad Türkçesi, Türkler'in uzaylı ataları

Ulusçu fanatizm, dinci fanatizm ile aynı genlere ve karaktere sahiptir. Her iki akım da, akıl dışı savrulmalara açık, mistik, mitolojik ve ezoterik kurgular ile uygarlığa giydirilmeye çal... Devamı