Zenginle yoksul arasındaki uçurum büyüyor
Yazar: Güncel Haberler
Tükiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2012 Yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı. Araştırma sonuçlarına göre, en zengin kesimin geliri en yoksul kesimin gelirinin sekiz katına çıktı. Gelir dağılımında bir önceki yıla göre yüzbinde 2 puanlık bir iyileşme (!) oldu. Ortalama yıllık Hane halkı kullanılabilir geliri 26 bin 577 lira olarak hesaplandı. Toplam gelir içinde maaş-ücret gelirleri en fazla payı aldı. Nüfusun yüzde 16,3ü yoksulluk sınırının altında kaldı. Sürekli yoksulluk riski altında bulunanların oranı yüzde 16 oldu.
2012 Yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması' sonuçlarına göre, yüzde 20lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 46,6 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5,9 oldu. Buna göre, son yüzde 20lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20lik gruba göre sekiz kat oldu.
Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden gini katsayısı bir önceki yıla göre yüzbinde 2 puan düşüş ile 0,402 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0,391, kırsal yerleşim yerleri için ise 0,377 olarak hesaplandı. Gelirin nüfusa dağılımındaki eşitsizliğin grafik gösteriminde, bir önceki yıla göre gelir dağılımında önemli bir değişim olmadığı görüldü.
Türkiyede hane halkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 26 bin 577 lira iken, ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir 11 bin 859 lira olarak hesaplandı. İstanbul Bölgesi 16 bin 126 lira ile ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 14 bin 160 lira ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 bin 870 lira ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.
Maaş-ücret gelirleri yüzde 46,5lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu yüzde 20,4 ile girişimci gelirleri ve yüzde 20 ile sosyal transferler izledi. Sosyal transferlerin yüzde 92sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde yüzde 18,4lük paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı yüzde 1,6 olarak belirlendi. Girişimci gelirlerinin ise yüzde 66,7si tarım-dışı gelirlerden oluştu.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelirleri kullanılarak çeşitli göreli yoksulluk sınırları (eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 40, yüzde 50, yüzde 60 veya yüzde 70ine göre) hesaplandı. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 50si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun yüzde 16,3ü yoksulluk riski altında kaldı. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 13,8 iken, kırsal yerlerde yüzde 16,3 oldu.
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlandı. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer Hane halkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 60ı dikkate alındı. Buna göre, hem 2011 hem de 2012 yıllarında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı yüzde 16 olarak hesaplandı.