Geçtiğimiz Pazar günü Anneler Günüydü. Anneleri hayatta olan bütün çocuklar aynı şeyi yaptı büyük olasılıkla. Ama erken, ama geç, annesinin elini öpmeye gitti koşarak. Kollar sevgiyle sarıldı boyunlara, anılar dile geldi, sevgiler paylaşılıp daha da büyüdü.
Annesini kaybetmiş olanlar ise biraz daha buruktu bu özel günde. Kimi mezarına gitti, kimi dualar etti anacığının ardından. Bu özel günde evlat sahibi olamayanların yanı sıra evladını kaybedip annelikten "muaf" olanlar da vardı elbette. Onlar da buruk geçirdi bu günü. Özellikle de evladını yitiren anneler

Bosna Hersek Srebrenicada yaşanan katliamda evlatlarını, eşlerini, yakınlarını yitiren kadınlar tüm dünyada Srebrenica Anneleri olarak tanınıyor. Srebrenica ve Zepa Yerleşim Bölgesi Anneler Derneği üyesi kadınlar, İzmir Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin davetiyle Anneler Günü etkinlikleri için İzmire geldi.
Mezarlıkta ilk buluşma ve tanışma

Srebrenica Anneleriyle ilk kez 2011 yılında Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak'ın 50 genci Bosna Hersek'e götürdüğü, "Gençler Ata Topraklarıyla Buluşuyor" etkinliği sırasında karşılaşmıştım. Her yıl 11 Temmuz günü gerçekleştirilen anma ve toplu defin töreninde insanların akın akın geldiği Srebrenica'daki Potacari Mezarlığı'nda buluştuğumuz anneler, yaşadıkları acıları gençlere aktarmış, Yaşananları unutmayın, unutturmayın" demişlerdi.
Yüreklerindeki acı gözlerinden okunabiliyor
Yürekleri buruk olsa da kendilerine İzmirden uzanan dost eli tüm sıcaklıklarıyla kavrayan acılı anneler, bu çok özel günde kendilerini ülkelerindeymiş gibi hissettiren ve ağırlayan İzmirli dostlarına teşekkür ederken yüreklerindeki acı gözlerinden okunabiliyordu. Ülkemizden yaklaşık 2 bin kilometre uzaktan gelen acılı annelerin ilk durağı, Bosna Hersek Fahri Başkonsolosluğu oldu.

Srebrenica ve Zepa Yerleşim Bölgesi Anneler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Munira Subaić, yönetim kurulu üyeleri Kada Hotić, Zumra ehomerović, Sabaheta Fejzić ve Kadira Gabeljić, savaş sırasında ve sonrasında kendilerine büyük destek veren Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak'la bir araya geldi. Ağır acılar çeken Srebrenicalı anneler Türkiye'de olmaktan duydukları mutluluğu dile getirirken tek isteklerinin adalet olduğunu bir kez daha vurguladı.
Srebrenica'da yaşanan soykırımın yaşayan şahitleri olduklarını anlatan Dernek Başkanı Subaić, Laheyde bulunan eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesinde şahitlik yaptıklarını anlattı. Subaić, Bosna'da bir soykırım oldu. Srebrenica bunun en açık örneği. Bizler, Srebrenica Anneleri olarak adalet istiyoruz. Bize en ağır acıları çektirenlerin de en ağır cezaları almasını istiyoruz diye konuştu ziyarette. Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak, 11 Temmuz 1995te Srebrenicada yaşanan katliamın unutulmadığını, unutulmayacağını ve unutturulamayacağını söyledi.
Anneler Günü'nde sevgi çemberi
Srebrenica Anneleri, Anneler Günü'nde İzmirdeki Boşnaklarla Pazar günü kahvaltıda buluştu. İzmir Bosna Sancak Derneği Kadın Kolları'nın ağırladığı Srebrenica Anneleri, tam anlamıyla bir sevgi çemberiyle karşılandı. Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak, Bornovanın eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, yeni Başkan Olgun Atilla, Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Önceki Dönem Başkanı Cemal Şenel ve dernek üyeleri Karşıyaka Seyirtepe'de düzenlenen kahvaltıda annelerle birlikteydi.
Panelde duygulu anlar yaşandı
Srebrenica Anneleri'nin katılımıyla Bornova Belediyesi Çamdibi Pazaryeri üstündeki Nedret Güvenç Tiyatro Salonunda düzenlenen Srebrenica konulu panelde ise duygulu anlar yaşandı. Herkes gibi mutlu bir yaşamları varken, savaşla paramparça olan dünyalarını anlattı Srebrenica Anneleri
Düzenledikleri etkinlik için İzmir Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği yönetici ve üyelerine teşekkür eden Srebrenica ve Zepa Yerleşim Bölgesi Anneler Derneği Yönetim Kurulu üyesi kadınlar, derneklerinin amacının, Bosnada olanları dünyaya anlatmak ve barış mesajı iletmek olduğunu söyledi. Srebrenica Anneleri, tüm Boşnak dostlarını, 11 Temmuz 2014 tarihinde Srebrenicada düzenlenecek anma törenine katılmaya çağırdı.

Munira Subaić, katliam sırasında üç günde 10 bin 700 kişinin öldürüldüğünü anlattı önce. Bu katliamın müslüman oldukları için yapıldığını kaydeden Subaić, Savaşta 570 kadın, binden fazla çocuk öldürüldü. 12 binden fazla kadın tecavüze uğradı. Benim ailemde 22 kuzenim öldü. Burada benimle olan kadınların da çok kaybı olmuştur dedi. "Annelerden ricam evlatlarını iyi insan olarak yetiştirsinler" diyen Munira Subaić, dernek olarak seslerini duyurmak için her yere başvurduklarını söyledi. Avrupa Konseyine, New Yorka, İngiltereye, Hollandaya, Fransaya, Almanyaya gittiklerini anlatan Subaić, sözlerini şöyle sürdürdü:

Dernek olarak belki Bosna Hersekten daha çok çıktı sesimiz. Bütün zorlukları sırtımıza bindirip yolumuza devam ettik. Geçen sene Srebrenicada 440 şehidin cenazesi oldu. İçlerinde 16 yaş altı 44 çocuk da vardı, 90 yaş üstü yaşlılar da. Benim oğlumun da iki kemiği birbirine 25 kilometre uzaklıktaki iki mezarlıkta bulundu. Bir parçasını bulabildiğimiz için mutluyum. Şimdi babasının ve akrabalarının yanında. 440 kişiden sadece 25inin kafatası bulundu. Biz anneler, çocuklarımızı başsız doğurmuyoruz ama savaş acımasız. Onları ne yazık ki öyle gömüyoruz.
Dernek olarak savaş suçlularını mahkemeye verdiklerini belirten Subaić yaptıkları çalışmalar nedeniyle tehdit aldıklarına da değindi. Subaić, Bize, Bir daha Bosnada savaş olursa tüm kadınları da öldüreceğiz diyorlar. Biz ölene kadar yapılanları anlatmaya, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz diye konuştu. Srebrenicaa 5 bin 500 çocuğun yetim kaldığını da anımsatan Munira Subaić, o çocukların şimdi düşmana karşı yanlarında en sağlam duran, iyi eğitimli, toplumda kariyer sahibi yol arkadaşları olduğunu belirtti.

Bugün Türkiyede, yarın bir başka yerde seslerini duyurmak için çalıştıklarını anlatan Subaić, şimdiye kadar 6 bin 66 isim için mezar taşı yaptıklarını, geride daha bekleyen 4 bin mezar daha bulunduğunu söyledi. Munira Subaić, herkesi Temmuz ayında Srebrenicada düzenlenecek anma törenine çağırdı,Törenlere özellikle gençleri gönderin, gelecek onların üzerinde. Bu acıların bir daha yaşanmaması için gençlerin gelmesi önemli dedi.
Srebrenica Anneleri, acılarını paylaşmak için bugün İzmir'de, yarın belki de Hollanda'nın Lahey kentinde olacaklar. Aldıkları tehditler, yaşadıkları ekonomik sıkıntılar ya da sahip oldukları hastalıklar umurlarında değil. Savaş biteli 19 yıl olsa da onların tek bir derdi var, kaybettikleri evlatlarının hiç olmazsa bir parçasının bulunması, bir mezarının olması için savaşıyorlar. Henüz mezarı olmayan iki bin kayıpları daha var. İç huzurları için onların da bir mezarlarının ve dikili bir taşlarının olması çok önemli.
Anma törenlerine katılmış, annelerle söyleşmiş bir 'tanık' olarak bunları yazmak bana hüzün verdiği gibi biliyorum ki, okumak da size hüzün veriyor. Ama anlatmak bu acıyı paylaşmanın tek yolu. Acılar ancak paylaştıkça azalıyor çünkü
Srebrenica'nın simgesi el örgüsü çiçekler

Srebrenica Annelerinin yakasında her zaman el örgüsü bir çiçek bulunuyor. Srebrenica'nın simgesi olmuş bu çiçekler. Ziyaret ettikleri Bosna Hersek Fahri Başkonsolos'u Ahmet Kemal Baysak'a, Bornova Belediye Başkanı Olgun Attila'ya, İzmir Valisi Mustafa Toprak'a da armağan ediyorlar bu çiçeklerden. Çiçekteki 11 dilim, 11 Temmuz'daki katliamı tanımlıyor. Beyaz renk masumiyeti, yeşil renk ise doğayı ve yeniden doğuşu simgeliyor. Bu el örgüsü papatyalar, acıyla anımsanan gün için bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.