"Cumhuriyet Eğitim Müzesi'ni geri istiyoruz"
Yazar: Güncel Haberler

Yaşamının 50 yılını Karataş'ta geçiren İzmir Tarih Araştırmaları Topluluğu üyesi Abdulkadir Hazman, İzmir Milli Kütüphanesi Geleneksel Perşembe Konferanslarının konuğu oldu. Hazman, bölgenin en önemli kültürel miraslarından biri olan ve bugün tadilat nedeniyle kapalı bulunan Cumhuriyet Eğitim Müzesi'nin tarihini anlatan Hazman, “Müzemizi geri istiyoruz" dedi.
Yaklaşık beş yıldan bu yana “fiziki yapının yetersizliği" gerekçesiyle kapıları ziyaretçiye kapatılan Cumhuriyet Eğitim Müzesi'nde Kasım ayında yapılan ihale sonrası onarımın başladığını söyleyen Abdulkadir Hazman, “Onarıma başlanması iyi, ama müze içindeki son derece değerli eserlerin geleceğinden kaygılıyız" diye konuştu. Müze binasının Ermenilerin bize bıraktığı bölgedeki üç önemli mekandan biri olduğunu anlatan Hazman, Vartanyan Ermeni Okulu olarak tahminen 1860'lı yıllarda inşa edilen binanın kimsesiz ve yoksul Ermeni çocukların yatılı olarak kaldığı bir eğitim kurumu olduğu bilgisini paylaştı.
Abdulkadir Hazman, Karataş'ta Kırk Merdivenler olarak anılan, bölgede kalan son Aile Evi'nin üzerinde, 305 sokakta yer alan okulun üç binası bulunduğunu söyledi. Okulun Ermenilerin kaldığı dönemde çok iyi bir spor kulübünün de bulunduğu bilgisini veren Hazman, “Cumhuriyet döneminde Duatepe Okulu adını alan binada yine kimsesiz ve yoksul çocuklar yatılı olarak okudu. Bölgede sayıları iyice azalan Ermeni ailelerin çocuklarının yanı sıra, Rum, Musevi ve müslüman çocukların eğitim gördüğü okul belki de İzmir'deki tek okuldu" dedi.
Okulun Çakabey Körfezi'ne bakan tarafta kalan iki binasının 1934 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildiğini anlatan Abdulkadir Hazman, 1993 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla Cumhuriyet Eğitim Müzesi ve Türk Eğitim Tarihi ve Teknolojiler Müzesi'ne dönüştüğünü anlattı. “Müze için Balçova'da 1994-1995 yıllarında malzeme toplanmaya başlanmıştı" diyen Hazman, “Eldeki malzemeler çoğalınca 1996 yılında bina onarılıp Cumhuriyet Eğitim Müzesi olarak kapılarını açtı ve tam 14 yıl hizmet verdi" diye ekledi.
Müzenin açık olduğu yıllarda her gün yüzlerce öğrenciyi ağırladığını kaydeden Abdulkadir Hazman, “Müzede Cumhuriyetin ilk yıllarındaki eğitim yaşantısını anlatan çok değerli objeler ve sayısı on binin üzerinde değerli kitaplar bulunuyordu" diye konuştu. 2010 yılında kapısına “Ziyarete kapalıdır" yazısı asılan müzenin o gün bugündür kapalı olmasının büyük kayıp olduğunu vurgulayan Hazman, müzenin yeniden işlevine kazanması için verdikleri mücadeleden de söz etti. Müzenin içindeki değerli objelerin taşınma sırasında envanterinin çıkartılmadığını gördüklerini ve bu durumun kendilerini kaygılandırdığını dile getiren Abdulkadir Hazman şu bilgileri paylaştı:
“Bu müzenin yeniden açılması için bu kentte yaşayanlar olarak çok mücadele ettik. Konunun basın yayın organlarına taşınması için çalıştık. Taşınma işlemi sırasında da arkadaşım ve İzmir Araştırmaları Topluluğu üyesi Osman Akbaşak ile birlikte müzedeydik. Osman Bey, müzedeki eserleri fotoğrafladı elinden geldiğince. Müze Müdürü Naci Gümüş ile birlikte belgelemeye çalıştık eserleri. Eserlerin önemli bir kısmı Atatürk Müzesi'ne gönderildi. Rus kameramanların çektiği Cumhuriyetin 10. yılını anlatan bir film ve eski bir film makinesi vardı. Müzede bulunan 1400 adet 16 milimetrelik filim ve film makinesi Dokuz Eylül Üniversitesi Sinema ve Tiyatro Bölümü'ne gönderildi. Ancak müzede yer alan ve içlerinde çok değerli hatta tek olan eserlerin olduğu kitaplar, yine çok değerli objeler kolilere yerleştirildi ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Çiğli'de bulunan deposuna gönderildi. İçlerinde el yazması eserler de vardı."
Müzedeki onarımın 60 ayda tamamlanacağını öğrendiklerini söyleyen Abdulkadir Hazman, “Bu süreçte depolara kaldırılan eserler kolilerde bekletileceğine örneğin Milli Kütüphane'de ya da bir başka kitaplıkta sergilenebilir. Araştırmacıların bu eserlerin içindeki bilgilerden yararlanmısının önündeki engel kaldırılabilir" görüşünü paylaştı. Bugün Türkiye'de Cumhuriyet Eğitim Müzesi adı altında hizmet veren iki müzenin bulunduğnu belirten Hazman, “İstanbul'daki müze ayakta ama İzmir'deki müzemizin akibetinden endişeliyiz. Müzemizin onarımdan sonra yeniden kapılarını açmasını ve Cumhuriyetimizin eğitimine ışık tutmayı sürdürmesini diliyoruz. Konunun da takipçisi olacağız" diye konuştu.