Bir kadın, bir seyyah, bir casus ve İzmir
14 Temmuz 1868 - 12 Temmuz 1926 yılları arasında yaşayan ve Ortadoğu, dünya seyahatleri ve dağcılıkla yakından ilgilenen Bell, özellikle 20. Yüzyıl başlarında Ortadoğu üzerinde yoğunlaşmış, tarihçiliğinin de verdiği avantajla buralardaki çeşitli arkeolojik kazılara ziyaretlerde bulunmuştur. Dönemin kritik günleri olan Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında onun bu Ortadoğu ilgisi ülkesinin çıkarları için casusluk faaliyetlerine de katılmasını getirmiştir. Dönemin ünlü İngiliz casusu Lawrence ile birlikte çalışmıştır. Birlikte Arapların Osmanlı'ya karşı kışkırtılmasında ve Osmanlı'nın Arap topraklarını kaybetmesinde önemli rol oynamıştır.
Burada kazandığı nüfuz alanı ve başarıları onun "Çölün Kızı" ve "Irak'ın Taçsız Kraliçesi" olarak adlandırılmasını sağlamıştır. Buna bağlı olarak da günümüzde Irak olarak nitelenen devletin ortaya çıkmasında ve sınırlarının belirlenmesinde doğrudan rol oynamıştır. Bugün Ortadoğu'da izlenen Anglo-Amerikan politikalarının 20. Yüzyıl başlarındaki kurucusu olma başarısını göstermiş ve temellerini atmıştır.
Özellikle Kral Faysal ile kurduğu yakınlık ve ona nüfuz etme olanağı bulması onu başarıya götüren etkenlerin başında gelmiştir. Bell'in cenaze alayının geçişi sırasında da Kral Faysal'ın bu töreni özel balkonundan izlediği aktarılır.
Gertrude Margaret Lowthian Bell'in, asıl burada konu etmek istediğim yanı mektupları ve dönemi için olağanüstü çok sayıda çektiği fotoğraflarıdır. Özellikle 1907 yılında Sir William Mitchell Ramsay (15 Mart 1851, Glasgow - 20 Nisan 1939) ile geldiği Anadolu'da çektiği çok sayıdaki fotoğraf, Anadolu kentlerinin belleği açısından değeri paha biçilmez görsel belgelerdir.
İzmir ve çevresi açısından Gertrude Bell'in önemi ise, İzmir, Kemalpaşa ve Ayasuluğ/Efes'te çektiği fotoğraflardandır. Bu fotoğraflar bize İzmir ve çevresinin görsel belleği açısından paha biçilmez kaynak teşkil etmektedir.
Gerek Gertrude Bell'in arşivlediği yüzlerce fotoğraftan oluşan Türkiye fotoğraflarının önemi gerekse Suriye ve Irak'ta Bell'in çizdiği haritaların revizyona ihtiyaç duyuluyor olması, bize de kendisini anma, anımsatma ve tarihe dönüp bakma fırsatı vermiştir.