Ürük: İzmir dünyanın bir numaralı sinema ve müzik şehri 2022-12-08 21:50:00
İzmir Milli Kütüphane’nin geleneksel “Perşembe Konferansları”nın konuğu İzmir Araştırmaları Derneği Başkanı araştırmacı yazar Yaşar Ürük oldu. İzmir üzerine araştırmalarıyla tanınan Ürük “Beyler Sineması’ndan Milli Sinema’ya” başlıklı görsel bir sunum yaptı. Söyleşiye İzmir Milli Kütüphane Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Puğ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi Neptün Soyer, İzmir Araştırmaları Derneği üyeleri ve sinema tarihine meraklı İzmirliler katıldı.
İzmir'in dünyanın bir numaralı müzik ve sinema şehiri olduğunu söyleyen Yaşar Ürük sunumunda sinema tarihinden, ülkemizde ilk çekilen sinema filmine, Atatürk'ün sinemaya olan ilgisinden yaşamı boyunca gittiği filmlere, Milli Kütüphane'ye gelir getirmek amacıyla kurulan Beyler Sineması'ndan Milli Sinema'ya kadar çok sayıda bilinmeyen detaylara yer verdi.
Ürük, İzmir'e 1908 yılına kadar sinema için yapılmış salon bulunmadığını film gösterimlerinin kafelerde yapıldığını söyledi. Avrupa'da sinema endüstrisinin gelişmesine büyük katkısı olan ve sinema salonları imal eden Charles Pathe'ye ait sinemaların İstanbul'un yanı sıra İzmir'de de açıldığını kaydetti. O yıllarda film gösterilirken sahne kenarında piyanonun bulunduğunu ve filmin konusu doğrultusunda doğaçlama müzik yaptığını belirten Ürük, "Bütçesi yüksek ve çok tutan filmlerdeyse orkestranın çaldığı da olurdu" dedi. Ünlü müzik adamı Ahmed Adnan Saygun'un gençlik yıllarında bu işi yapan kişilerden biri olduğu bilgisini fotoğraflarıyla paylaştı.
İzmir'in o yıllarda bir yazlık sinema cenneti olduğunu da belirten araştırmacı Yaşar Ürük, 35 yıldır kaleme aldığı İzmir sinemalarının tarihi anlatan kitabında bu konulara da yer verdiğini anlattı. Ürük "İzmir'de bir dönem tam 267 yazlık sinema var ve hepsi de çalışıyor. 1965 yılında İzmir Belediyesi'nin bir haftada damgaladığı sinema bileti sayısı 550 bin. Halk için çok büyük eğlenceydi" dedi.
1908 yılından itibaren İzmir'de üç önemli sinema vadisi olduğu bilgisini paylaşan Ürük, harita üzerinde bu sinemaların bulunduğu yerleri ve isimlerini tek tek saydı. Eşrefpaşa Caddesi ve Kemeraltı bölgesinde, Mürselpaşa Basmane, Gaziler Caddesi ve Fevzipaşa bölgesinde ayrıca Kordon'dan itibaren kıyı boyunca İzmir'de yaklaşık 40 yıl boyunca 37 sinemanın hüküm sürdüğünü söyledi.
Milli Kütüphane İzmir'de henüz açılmamışken kütüphaneye gelir getirmesi düşünülen sinemasının çalışmaya başladığını belirten Yaşar Ürük, "Sinema gelirinin yüzde 50'si Milli Kütüphane'ye, yüzde 25'iyoksul ilkokul öğrencilerine, yüzde 25'i Şehir Kulübü yönetiminde terzihaneye gidiyordu. Terzihanede yoksul çocuklara giysi dikiliyordu" dedi.
Milli Kütüphane binasının 6 Temmuz 1912 yılında hizmete girdiğini belirten Yaşar Ürük, sinemanın Osmanlı Sineması, Milli Kütüphane Sineması (Elhamra İdaresi Milli Kütüphane Sineması) sonra Milli Kütüphane Tiyatrosu, Milli Kütüphane Sinema Tiyatrosu, Beyler Sokağı Sineması ve en son da Milli Sinema olarak anıldığı bilgisini paylaştı. Elhamra Sineması'nın aynı zamanda Münir Nurettin'den İstanbul Şehir Tiyatrosu'na ve Yıldırım Önal'a kadar çok sayıda ünlü ismin konser ve temsil verdiği bir sinema olduğunu belirtti. Sinema binasının 1982'den bu güne 40 yıldır Devlet Opera ve Bale Salonu olarak kullanıldığını söyledi.
Atatürk'ün İzmir Milli Kütüphane'ye üç kez geldiğine de değinen Yaşar Ürük önderin sinema ile olan ilişkisine de değindi. "Atatürk'ün İzmir dışında sinema izlediğine dair hiçbir kayıt yok. Varsa elbette bilgilerimizi güncelleriz" diyen Ürük, Atatürk'ün yaşamı boyunca İstanbul, Ankara ve İzmir'de 13 kez sinemaya giderek film izlediğini anlattı.
Yaşar Ürük "İzmir Sinemaları"na ilişkin yaptığı sunumun ikincisini "Çok yakında" diyerek noktaladı.