İzmir Fotoromanı 2022-12-14 22:58:41
Yazar: Emel Akçay Uzun
Yıllar evvel çalıştığım televizyon kanalından dostum Kameraman Zeynep, İstanbul’a transfer olmuştu. Bir parçam eksilmişti sanki! Yine böyle bir Aralık ayında onunla haberlere gittiğimiz yerlerde dolaşıp fotoğraf çekmişim, her karenin arkasına da notlar düşmüşüm.
Çoktan unutmuştum böyle bir icraat gerçekleştirdiğimi. Zeynep birkaç zaman dilimi öncesinde 1996 yılında çektiğim fotoğraflara bakabileceğimi söyleyerek arşivinden çıkartıp getiresiye kadar hatırlamıyordum. Üstelik numara da vermişim, her bir fotoğrafa! Sanırım Zeynep’in İzmir’i ne kadar özlediğini düşünerek buraları hediye etmişim. Şimdi o yıllardan 2022 yılındaki herkese bir İzmir hediyesi sunmak istiyorum.
1)- Fotoğrafın arkasına yazdıklarım
30.12.96, İZMİR
Yıl, hiç bilmem kaç.
Ama İzmir’de olduğum kuşkusuz.
Hem de Konak’ta.
Yalnızlığımı bir kare ile bütünleştirmeyi hedeflediğim sadece bir an.
Deklanşöre bastığım sadece bir an işte öylesine.
Ve işte hikâye başlıyor.
Yer İzmir
Zaman bilinmez
• 2022’den Not: Konak Saat Kulesi’nden başlamışım hikâyeye… Sanırım oradaki tanıdık yüzleri arkadaşımın da özleyeceğini düşünerek fotoğraf çekmeye devam etmişim.
2)- Fotoğrafın arkasına yazdıklarım:
30.12.96, İzmir
İlerliyorum hedefim yok.
Sandıklar, boyalar
Ve tanıdık bir yüz gibi geliyor bana bazen.
Yaklaşırken yalnızlığım gidiyor gibi.
Ve basıveriyorum deklanşöre.
Turist de değilim ama Konak Meydanı’nda fotoğraf çekiyorum.
Ne düşündüler hakkımda, “önemli değil” diye düşündüm desem yalan olur.
Ama umursamaz tavrımı takınıp daha da yaklaştım.
Onların da hoşuna gitti, gitmesine de.
Ben bir Türk’tüm.
Hem de Türkçe konuşan.
3)- Fotoğrafın ardına yazdıklarım:
30.12.96, İzmir
Yaklaştım.
Gözlerine bakıyordum.
Ama arada 70-210’luk objektif vardı.
Objektifi uzattım.
Artık yüzündeki çizgilere hâkimdim.
Sanki bir yarısı yüzünün karanlık diğer tarafı aydınlık.
Umursamıyorum basıyorum deklanşörüme.
Hayatın aynası gibi.
Ama boyacı amcam sevmiş hayatın ikiyüzlülüğünü.
Kabullenmiş ki, gözlerindeki ışığı gizlemeksizin bakıyor.
4)- Fotoğrafın ardına yazdıklarım:
30.12.96, İzmir
Veda boyacı amcanla
Ve ilerliyorum.
Yine Konak’tayım.
Hani İzmirli’yi buluşturan mekânda.
Çiçeklerin –teneke kutularda olsa bile- cazibesini ve sağ elimin işaret parmağı yine deklanşör denen düğmeye basıyor.
Kaygı sadece iyi bir kare yakalamak değil.
Hayatın gerçekliğini kanıtlamak.
Yaşadığım anların tespiti.
İnkârlarım sırasında yüzüme vurabileceğim kozlar olsun diye…
5)- Fotoğrafın arkasına yazdıklarım:
30.12.96, İzmir
Ayrıntıya inmekte
Yarar var.
Bir tanenin
Güzelliğini kavrayabilmek
Diğerlerinin tadına bakabilmek
İçin cesaret…
6)- Fotoğrafın canlandırdıkları;
30.12.96, İzmir
Gözlerim öylesine yana kayıyor.
Sandıkların üzerinde yaramaz gözler karşılıyor beni.
Umursamıyor koca adamların, kadınların önünde tedirginlikle durduğum Nikon F-401’i. Kaç milyon olduğu veya objektifimin ne kadar özel bir parça olduğu önemli değil onun için. Yemeği ve kendi güzelliği var onun için.
• 2022’den gözlemim: Para kaygısı yaşamışım açıkçası! Üstelik kedinin sadece yaşam kaygısıyla yediklerine odaklanarak… Hepimizin kaygısı bu dünyada doymak iken!
7)- Fotoğrafın ardındakiler;
30.12.96, İzmir
Ve gözlerimiz buluşuyor.
Artık aramızda objektif bile yok.
Parmağımın hareketi de…
Karnı doymuş, yalnızca doğallığın kazanabileceğini iletiyor sessiz bakışları ve ifadesi içinde.
• 2022’den notlar: Arkadaşım, İzmir’i sevmekten öte kedisini, köpeğini de sevmekteydi çünkü…
8)- Fotoğrafın hisleri;
30.12.96, İzmir
Geri dönmek geliyor içimden.
Aniden teptiğim 20-30 metreyi tekrar arşınlıyorum.
Gördüm. Niye döndüğümü işte o an anladım.
Korktum. Durdum.
Objektifim devreye girdi. Uzaktayım ama o biliyordu ne yaptığımı. Aldırmadı.
Objektifimle ona yaklaşmıştım.
Aslında ruhuna yaklaşmak istemiştim.
Açtı, umursamadı.
O da kendi doğallığını böyle yaşıyordu.
O da yaşamın bir parçasıydı.
9)- Fotoğraftan gelenler;
30.12.96, İzmir
Artık uzaklardayım. Hem de çok. Bornova’da.
Burada da yalnızım. Sadece işe yaradığımı hissetmek istiyorum.
Beyaz yaratıklar, teşekkürler.
Mutluluğun kırıntılarını aradığım bir günde beyazlığınızı verdiniz bana.
Beyaz yaratıklar, sizleri görebilmiştim.
10)- Fotoğrafla final;
30.12.96, İzmir
Beyaz yaratıklar,
Şükran duygularımı kabul edin.
Yaşadığınız mekândan uzaklaşırken hayatın bir damlasını dudaklarımın aralığına bıraktığınız için.
Sevgili Zeynep,
Teşekkürler, beyaz yaratıklardan biri olduğun için.
• 2022 Aralık’ından notlar;
Bu kareler sayesinde geçmişin keyifli anlarına uzandım. Sonra ne kadar muhteşem bir yeni yıl hediyesi olduğuna karar verdim. Özlediğim insana ne kadar hoş bir uzanış olmuş, kent belleğine dokunan.
Geldiğim bu noktada sevmek sadece bir ruha, bir arkadaşa bağlı değil, sanki. Seveceksen, kenti oluşturanlarla, ayakkabı boyacısıyla, evsiziyle, kedisiyle, çiçeğiyle, ördekleriyle, kazlarıyla, kuşlarıyla, ağaçlarıyla, saat kulesiyle, deniziyle hepsiyle seveceksin. 2022’den 2023’e işte bu duygularla giriyorum.
Seviyorsam hepsini seviyorum!
Yeni yılınız kutlu mutlu olsun. Aydınlık, mutlu günler güzel insanları sarsın, sarmalasın.